Yola devam Fenerbahçe iyi başlamadığı maçı iyi bitirdi. Maçtan önce Kasımpaşalı ve Fenerbahçeli futbolcuların el ele tribünleri dolaşma sahnesi çok güzeldi. Zaten hatırlarsanız, Fenerbahçe'nin Sevilla zaferini ilk kutlayan da Kasımpaşa Kulübü olmuştu. Kasımpaşalı futbolcular tribünlerden büyük alkış aldılar, hatta pankartlar açıldı. Bu havada başlanan maçta, futbol tabiriyle "helva gibi bir oyun'' oldu. Kimse kimseye dokunmuyor, birbirine faul yapanlar özür diliyorlar. Fenerbahçe ilk 45 dakika boyunca tehlikeli bölgeden tek bir faul atışı bile kullanamıyor ki bunlar Fenerbahçe için çok değerli doneler. İlk korner 45. dakikada atılıyor. Bu şartlarda ilk yarıdaki F.Bahçe'nin girdiği pozisyon sayısı sadece iki. Bunlardan bir tanesi Kezman'ın ara pasıyla Deivid'in girdiği pozisyon, ikincisi de yine Kezman'ın vurup direğe çarpan topu. Ama buna karşılık Kasımpaşa'nın pozisyonları daha fazla. İkinci devre herkes gibi biz de "Semih ne zaman oyuna girecek'' diye bekledik. Zico da beklenen değişikliği geciktirmedi. 58. dakikada Semih, çıkana kadar çok top ezen ve çok top kaybeden Selçuk'un yerine girdi. Girdikten sonra dengeler Fenerbahçe'nin lehine bozuldu. Arka arkaya pozisyonlar gelmeye başladı. İlk golde Gökhan'ın Alex'e güzel bir asisti var ama Gökhan'a o topu taşıyan Semih'i unutmamamız gerekir. İkinci golde yine Alex'in vurduğu topun kaleciden dönmesini takip eden Semih taraftarları rahatlattı. Son dakikalarda da önümüzdeki hafta Beşiktaş maçında oynamayacak olan Deivid attığı golle taraftarlarını selamladı. Şu bir gerçek ki Fenerbahçe istediği zaman istediği şeyleri yapabilen bir takım. Her zaman söylüyoruz, yeter ki istesin. Dün akşam Uğur Boral bozuk günündeydi, Selçuk da öyle. Önemli değil. Bu çocukların dün açıklanan Milli Takım kadrosunda yer aldılar. Ve bir maç kötü oynadılar diye kimseyi yerin dibine batırma niyetimiz olamaz. Hem Selçuk'a hem Uğur'a Avrupa'dan ne kadar çok teklif geldiğini iyi bilenlerdenim. Önemli olan F.Bahçe'nin kötü oynarken de kazanması. Unutmayalım ki Kasımpaşa G.Saray'ı Ali Sami Yen'de yenmiş bir takım. F.Bahçe bu gerçekle karşılaşabilirdi ama olmadı. Demek ki neymiş; hiçbir yerde ve hiçbir zaman, hiçbir takım küçümsenmemeli ve rakibe saygı duyulmalı.