Yeter ki istesinler Zico, Sevilla'da oynattığı kadroyu mecburi değişiklikler dışında aynı şekilde sahaya çıkardı. Çünkü tarihi başarının yaşandığı Sevilla kentine gidemeyen taraftarlarına bu futbolcuları alkışlatmak istedi. Bu da saygı duyulacak bir şey. Maçtaki iki eksikten bir tanesi kırmızı kart cezalısı olan kaleci Volkan, diğeri hasta olduğu için kadroya alınmayan Gökhan Gönül'dü. Ama kaleci Serdar ve Önder bu açıkları gayet iyi kapattılar. Teknik analize girmeden önce şunu söylemek istiyorum; Fenerbahçe, bir Şampiyonlar Ligi maçı olmadığı için çok rahat oynadığı Vestel Manisaspor karşılaşmasını 4-1'lik skorla geçti. İlk oynanacak çeyrek final karşılaşmasına kadar oynanacak bütün maçlar da Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle geçilecektir, bunu iddia ediyorum. Şöyle bir bakıyorum da takımda kötü oynayan futbolcu var mı, hayır yok. Görevini yapmayan var mı, hayır yok. Haa belki Gökhan'ın sağdan bindirmelerini özleyenler, Önder'den bunları göremediler. Ama Önder ofansif değil defansif özelliği daha fazla olan bir futbolcu. Burdaki eleştiri Önder'in bölgesindeki rakip tarafından bir tehlike gelip gelmediği şeklinde olmalıdır. Böyle bir şey de olmadığına göre onu da başarılı adledebiliriz.
Alex'i gördünüz mü? Sahada Alex diye bir komutan vardı. Yahu kardeşim herkes istiyor ki top bu futbolcunun ayağına gelsin de, gözümüzün pası silinsin. Bu kadar mı güzel işler yapılır, bu kadar mı ince paslar atılır... Her şey bir yana Selçuk'a attırdığı goldeki kafayla yaptığı asistine ne demeli? İddia ediyorum ki dünyada ne kadar futbolcu varsa, hepsi o pozisyonda Uğur'un ortaladığı topu mutlaka kaleye havale ederdi. Ama Alex o topu Selçuk'un önüne "Al da at'' diye hem de kafasıyla gönderdi. Bu adam için zaten geldiği günden beri yazıyorum. Bundan sonrasını da geldiği günden beri onu beğenmeyenlere bırakıyorum. Uğur dedim de... Bu genç kardeşimiz Türkiye sınırlarını fazlasıyla zorlamaya başladı. Büyük ihtimalle Avrupa'nın en büyük takımlarından teklif alacaktır. Yaptığı çalımlar, driplingler, sürati, kuvveti ve buna bağlı olarak arkadaşlarına asist olarak gönderdiği toplar... Hepsi mükemmel. Dünya zaten böyle futbolcuları arıyor. Edu ve Lugano her geçen gün birbirlerine daha fazla ısınıyorlar. Hatasız oynuyorlar. Dün akşamki maç için Vederson ile Aurelio'yu geçtim zannetmeyin. Onlar da sahanın yıldızlarındandı. Aslında Sevilla maçında üçer kişilik koşan bir takımın futbolcularının gelip de lig maçında böylesine özverili oynamalarını alkışlamamak mümkün değil. Şu da bir gerçek ki Fenerbahçe, ligimize fazla bir takım. İstediği takımı, istediği anda yener. Ama yeter ki istesinler.