Büyük başarı Zico basın toplantısında sorulan bir soru üzerine kızdı ve dedi ki "Ben Sevilla'dan korksam burada olmazdım.'' Bu soruyu soran arkadaş kimdir, hangi niyetle sordu bilemiyorum. Çünkü Zico geldiği günden beri Avrupa'daki maçlarda Fenerbahçe'nin istatistiklerini en yüksek noktaya getiren hocadır. İnter'i yenmiş, Anderlecht'i yenmiş, PSV'yi, CSKA'yı yenmiş. Daha ne yapacaktı ki? Alın işte çok güvendiğiniz Sevilla'yı da devirdi. Fenerbahçe, Kadıköy'de bu sene ön eleme grubuyla beraber yaptığı 5 maçından galibiyetle ayrıldı. Bu büyük bir başarıdır. Tribünlerde mükemmel bir görsel güzellik vardı. Ve de müthiş bir uğultu vardı. Sevilla takımının bunlardan etkileneceğini düşünerek takımımızın ilk 15 dakikada gol veya goller bulmasını umuyorduk. Ama düşündüğümüz gibi olmadı. Hatta tam tersi oldu. Sevilla oyuna öyle bir başladı ki Fenerbahçe'yi kendi sahasına kapattı. Bu arada Volkan'ın güzel kurtarışlarını izledik. 15 dakikadan sonra bu sefer oyuna ağırlığı biz koyduk. Alex'in asistiyle Kezman'ın pozisyonla buluşması bize golü getirmedi ama hemen arkasından Uğur Boral'ın yaptığı driplinglerle hem de sağ ayağıyla adrese gönderdiği top, Kezman'ın kafasıyla Sevilla kalelerini buldu ve herkes ayağa kalktı. Bu dakikadan sonra kontrol bizdeydi. İkinci golü bekliyorduk. Ama tam tersi oldu. Şampiyonlar Ligi'ndeki maçlarda Edu'nun yaşadığı talihsizlik dün akşam gene hayata geçti. Edu herhalde bu ligde gol krallığına oynuyor. Şu ana kadar 2 golü ve bir asisti var. Ama hepsi bizim aleyhimize.
Ayakta alkışlıyorum Fenerbahçe'nin son zamanlarda yan toplarda üstünlüğü var. Bunu da Alex'in kornerinde, Lugano'nun attığı kafa golüyle gördük. Ama bir de bu işin tersi var. Fenerbahçe yediği gollerin çoğunu da kendi kalesinde yan toplardan görüyor. Skoru 2-2'ye getiren gol, kalemize atılan kornerden geldi. Ama maç bırakılmadı. Semih'in son dakikalarda attığı gol, Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nde Kadıköy'de 5'te 5 yapan gol oldu. İşin güzelliği şu; Fenerbahçe ocak ayında çok pahalı forvetler arıyordu. Ama gördük ki buna hiç gerek yokmuş. İşte dün golleri atanlardan birisi Kezman, birisi Semih. Dün akşam Lugano'nun, Aurelio'nun, Kezman ve Semih'in yaptıkları mücadeleleri ayakta alkışlıyorum. İspanya'ya galip olarak gidiyoruz. Artık sorun, Fenerbahçe ve Kadıköy'ü küçük gören Jimenez'in sorunudur. Kendi düşünsün.Fenerbahçe'nin ne olduğunu kim olduğunu herhalde dün akşam futbolcusuyla, stadıyla ve taraftarıyla tanımıştır. Umarım ki bu tanışmayı İspanya'da bir kez daha tekrarlarız. Ah be Edu... Şu işi yapmasaydın da oraya biraz daha rahat gitseydik olmaz mıydı?..