45 dakika yetti İlk devre attı, ikinci devre yattı. Herhalde dünkü maçın özetini en güzel bu şekilde yapabiliriz. Fenerbahçe ile Rizespor arasında her bakımdan büyük fark var. Fenerbahçe de zaten bu farkı ilk dakikadan itibaren ortaya koymaya başladı. Her zaman alıştığımız gibi kısa ve yerden paslarla oyunu rakip takım sahasına yıktı. Pozisyonlar bulmaya başladı. Ama bu arada golü yiyen de kendisi oldu. Erdoğan Arıca'nın puana ihtiyacı olduğu dönemde takımını kapanarak kontratakta oynatmasını elbette yadırgamıyoruz, doğrusu da bu. Böyle bir kontratak sonucunda Altan kaleci Volkan'ı çalımlayıp boş kaleye attığı golle skoru 1-0'a getirdi. Bu golde Altan'ın topu elle aldığını ne hakem Zafer Önder İpek, ne de yardımcısı görebildi. Golden sonra Fenerbahçe'nin atakları daha da sıklaştı. Tabiri caizse tek kale oynamaya başladı. Sağ kanat Gökhan ve Deivid'le, sol kanat Roberto Carlos ve Uğur'la iyi çalıştı. Ortada Aureilo ofansa yakın oynadığı dönemlerde ne kadar etkili olduğunu gösterdi. Ve hep ne yapacak dediğimiz Kezman attığı gollerle takımını sırtlamaya devam etti. İlk 45 dakikada atılan 4 golün üçünün asisti Alex'ten geldi. Zaten Alex için yazdıklarım ortada. Fazla bir şey söylemeye gerek duymuyorum. Hele Kezman'ın attığı golde yaptığı asist muhteşemdi. Gökhan Gönül bölgesinde şu anda ülkemizin en iyi adamı. Sağ kanat oynamasına rağmen asist sayısını her geçen gün yükseltiyor. Dün de Kezman'a boş kaleye al da at diye getirdiği top harikaydı.
Maçın hareketi Carlos'tan İkinci 45 dakikada Fenerabahçe'yi sahada göremedik. Doğrusu bunu bekliyordum. Çünkü 4-1'i yapmışsın, soyunma odasına girmişsin. Hafta arası Sevilla ile tarihinin en önemli maçlarından birine çıkacaksın. Sıkmaya gerek yok, sakatlanmaya gerek yok. O yüzden iş rölantiye alındı. Haliyle bu devrede Rizespor'u seyretmeye başladık ve skor 4-2ye geldi. 3 de olabilirdi. Deivid'in, Uğur'un kaçırdıkları olmasa 5 de olabilirdi. Altan'ın attığı ikinci golde kendisini ne kadar alkışlıyorsam Volkan'a da sadece "dikkatli ol'' diyeceğm. Maldonado kulübedeydi. 6+2'ye takıldı. Ama forma orada görev yapan Selçuk'un da hakkıydı. Çünkü Selçuk sağ oynadığı Galatasaray maçında takımın en iyisiydi. Yani iyi şekilde bıraktığı yerden iyi şekilde de devam etti. Attığı golle de moral depoladı. Maçta 6 gol oldu ama herhalde seyredenlerin unutamadığı hareketlerin en büyüğü Carlos'un ilk devre sol dışla vurup inanılmaz falso verdiği topun üst direkte patlamasıydı. Carlos bu vuruşun aynısını yıllar önce Fransa'ya karşı yapmıştı ve gol olmuştu. Bütün dünya bu vuruşu konuşmuştu. Aynısını şimdi daha zor yerden yaptı. Keşke 6 golden bir tanesi onun vuruşu olsaydı da dünyaya bir jenerik de biz hediye etseydik.