Şova devam Kendi sahasında hiç yenilmeyen üstelik ligimizin en az gol yiyen takımına deplasmanda 4 gol atıp İstanbul'a geri dönen Fenerbahçe'yi kutlamak gerekir. Maçın başından sonuna kadar her türlü üstünlük sarı- lacivertlilerdeydi. Çok iyi kapandılar, çok iyi top çevirdiler ve de çok iyi akınlara çıktılar. Özellikle ilk devre sağ kanatta Gökhan'la Devid'in birlikte geliştirdikleri ataklar Sivas'ın işini bitirmeye yetti. Deivid'in ortası, Alex'in kafası, arkadan Gökhan'ın ortası, Semih'in kafa-ayak karışımı vuruşu durumu birden bire 2-0'a getirdi. Sol kanatta Carlos fazla hücumlara çıkmazken önünde oynayan Uğur'u Zico daha çok ofansif biçimde düşündü. Fakat o kanattan yenilen gol, defansif özelliği fazla olan Vederson'un sahaya girmesine neden oldu. Zico'nun yaptığı bu değişiklik çok yerindeydi. Arkadan hem çok mücadele eden, hem de aldığı topları iyi indiren, golünü de atmış Semih'i çıkartarak Kezman'ı santrfora sürdü. Bu da akıllıcaydı. Çünkü Kezman gol atmaya başlayan bir santrfor. Benim de yıllardır oynadığım mevkiyi herhalde iyi biliriz. Bir santrfor hele kaliteliyse ve gol atmaya başlamışsa onu durdurmak zordur. Bu gerçeği, Zico gayet iyi biliyor. Kezman'ın attığı gollerin asistinin bir tanesi Vederson'dan, bir tanesi Alex'ten geldi. Demek ki Brezilyalılar, Sırplar için de elinden geleni yapıyorlarmış. Yani bazılarının hâlâ anlamadığı gibi futbol evrensel bir olaymış.
Alex'i durdurmak çok zor Mehmet Yıldız çok güçlü bir forvet. 90 dakika boyunca Edu ve Lugano ile kapışmalarına hayran kaldım. Bu üçlü futbol dışına çıkmadan bizlere stoper ve santrfor mücadelesinin nasıl yapılacağını gösterdiler. Sivasspor'da takımın en iyisi Musa'ydı. Attığı golle de güzel oyununu süsledi. Sivas iyi takım. Zaten bulunduğu yer de bunu belli ediyor. Ama şu bir gerçek ki Fenerbahçe çok daha iyi takım. O kötü zeminde bile nasıl top çevrildiğini, nasıl samba yapıldığını herhalde hep beraber gördük. Fenerbahçe geçen hafta Antep'e deplasmanda 5, bu hafta da Sivas'a deplasmanda 4 attı. Aradaki 10 gollük Alanya'yı saymıyorum bile. Demek ki bu takım ülkemizin dışında bir takım. İlerleyen haftalarda bu gerçeği daha iyi göreceğiz. İkinci devrenin başında iki Alex bir de Deivid'in kaçırdığı yüzde 100 goller var. Bunlardan bir tanesi kalenini içine girmiş olsa, daha maçın bitimine 40 dakika kala 3-0'lık üstünlük ele geçirilecekti ki inanın skor o zaman 4-1'le bile kalmayacaktı. Alex, Sezer'in markajında oyuna iyi başlamadı. O arada da saha şartlarına alışmaya çalışıyordu. Fakat yavaş yavaş sahne almaya başladığında ortaya çıkan gerçek, gene onun büyük bir futbolcu olduğudur. Fenerbahçe, Brezilyalıları ile ülkemizde şov yapmaya devam edecek gibi görünüyor.