Kim tutar Fener'i? F.Bahçe, başından sonuna kadar üstün götürdüğü maçta Konya gibi zor bir deplasmandan 3 puanla döndü. İlk önce şunu söylemek gerekir; benim bildiğim Konya'nın zemini mükemmeldi. Halı gibiydi. O zemin bu hale nasıl geldi? Anlamak mümkün değil. Hiç mi bakım yapılmıyor? Patates tarlasını andıran sahada her iki takım futbolcularının gösterdiği mücadeleyi ve atılan 5 golü alkışlamak gerek. F.Bahçe, tekniği çok yüksek bir takım. O yüzden saha kötü de olsa rakibi karşısında bir üstünlük sağlayabiliyor. İlk 45 dakika 0-0 bitti. Ama girilen çok pozisyon vardı. Bunların atılmaması F.Bahçe adına şanssızlıktı. Şans demişken hemen bir parantez açmalıyım. 2. yarı başlar başlamaz Ceyhun'un vuruşunun F.Bahçe direğinde patlaması kaleci Serdar'ın şansıydı. Ama dönen topun onun sırtına çarpıp tekrar kaleye yönelmesi de büyük şanssızlığıydı. İşte futbol böyle bir şey. Aynı Serdar, golden sonraki 5 dakikada Ceyhun'un iki güzel şutunu iyi refleksle kornere çelen isim oldu. Maçın dönüm noktası elbette Semih'in oyuna girdiği andı. Semih girdi, 2 gol attı ve ne olduğunu anlamadığımız bir şekilde oyundan çıktı. Galiba arka adalesinde bir çekme var. İnşallah durumu ciddi değildir. Semih'in ne kadar faydalı bir futbolcu olduğunu sürekli anlatıyoruz. Bu arada Kezman'ı da elbette yabana atmıyoruz. Dediklerimizde yanılmadığımız ortada. İşte Konya deplasmanının 4 gol atan kahramanları yine Semih ve Kezman.
Gör artık Dunga! Şu maçta Alex'i unutmak mümkün mü? Gerçi her hafta övgüler gönderiyoruz. Ama inanın ki kesinlikle buna layık bir futbolcu. Böylesine milimetrik paslarla takım arkadaşlarını pozisyona sokan bir futbolcuyu Brezilya Milli Takımı Teknik Direktörü Dunga acaba ne zaman görecek? Geçen seneden beri adamı göndermek için yapmadığını bırakmayan F.Bahçeli medyanın bir kesimi, herhalde Deivid gerçeğini her geçen gün daha iyi görüyordur. İşte Semih'in attığı iki golde Deivid'in "al da at" dercesine yaptığı iki asist... F.Bahçe, Avrupa'da iyi gidiyor. Ligde de iyi gidecek. Bu ortada. Lugano ve Edu gibi arkayı sağlama almış 2 stoper, önde Aurelio gibi (ki Milli Takımımıza da büyük faydalar sağlayacak) müthiş bir kesici ve oyun kurucu. Kanatları müthiş birer gelişmen olarak kullanan Gökhan Gönül-Uğur Boral ikilisi. Önlerinde de Türkiye'nin en fazla gol atan forveti. Daha ne olsun ki? Kim tutar bu Fener'i?..