İlk ve son yanıt Dün Yakındoğu Üniversitesi'nde bir paneldeydim. Bugün ise Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde sempozyumda olacağım. Yani bu yazıyı Kıbrıs'tan kaleme alıyorum. Aslında burada yaşadıklarımı sizlere aktaracaktım ama sonraya bıraktım. Çünkü yorumlarına ve analizlerine (takıntılı olmadığı zaman) güvendiğim ve inandığım sevgili Gürcan kardeşimin (Bilgiç) dünkü Sabah gazetesinde bana sorduğu soruları yanıtlama ihtiyacı hissettim. Anlaşılan o ki Gürcan, benim neden Zico'nun üstüne giden, futboldan anlamadığını savunan ve hemen gönderilmesi gerektiğini düşünen 3-4 kişiden biri olmadığımı merak ediyor. Yanıtı açık; çünkü Zico futboldan ve futbolcudan çok iyi anlayor. F.Bahçe ilk defa kendine ait ekol yarattı. Bu, Milli Takımımızın da bağlanması gereken sistemdir. Uğur, Gökhan, Selçuk, Aurelio dörtlüsüne Semih'i de bağlarsak bu sistemde (4-4-1-1) Avrupa Şampiyonası'ndan da başarıyla ayrılabiliriz. Örnek, Zico'nun Avrupa'daki başarılarıdır.
Hem oyun hem de skor iyi Başka bir soru da benim, "Zico'nun seçimine, maçları kazandığı için mi saygı duyduğum" şeklinde... Elbette hayır. Önemli olan, F.Bahçe'yi maçtan maça değil geniş bir yelpazede analiz edebilmek. Sevgili Gürcan kusura bakmasın ama 10 maç iyi oynayıp kazanan bir takımın teknik adamını yerle bir etmek için, alınacak mağlubiyeti bekleyen yazarlar sınıfında değilim ve asla olamam. F.Bahçe'nin Zico ile yaptığı Avrupa maçları, ligimizdeki büyük maçların hemen hepsi iyi futbol ve iyi skorlarla doludur. Hem oyun hem de skor iyi olunca yazar olarak yiğidin hakkını yiğide vermek görevimdir diye düşünüyorum. "Tek santrfor düzeninde Semih-Kezman seçimini nasıl değerlendirir" diye sorduktan sonra "Semih oynarsa daha farklı olacağını düşünür mü" diye ekliyor. Gene anlaşılan o ki sevgili Gürcan'da Zico eleştirisi sadece Semih-Kezman'a kadar indirgenmiş durumda. Güzel bir gelişme. İkisi de formda olduğu zaman (şimdiki gibi) tercih kimden yana yapılırsa saygı duyarım. Kezman iki Sevilla maçında en çok koşan futbolcuydu. Semih de aynı şekilde hem çok koşan, Alex'le iyi anlaşan hem de gol vuruşlarını iyi yapan bir oyuncu. Zaten 11 golle de başta. Kezman da aylarca oynamamasına rağmen 8 gole ulaştı. Bu iki futbolcunun formda olmaları Zico'nun, dolayısıyla F.Bahçe'nin şansıdır. Bu konuda çok ağır eleştiri getirilecek bir yön göremiyorum: Tabii ki takıntılı olanların haricinde.
Benim tüm derdim istikrar Son olarak da "Takım iyiyken eleştiri yapılacağına inanmıyor mu" sorusu var. Ben bunu biraz günah çıkarma olarak algılıyorum. Takım iyi giderken de elbette eleştireceğiz, görevimiz. Ve saldırı şeklinde olmayan, yapıcı eleştirilerden Zico'nun büyük paylar çıkardığını çok iyi biliyorum. Ama sorun takım iyi giderken eleştirmekte değil, Zico'nun geldiği ilk günden beri futboldan anlamadığını savunmakta ya da "Anderlecht'e inşallah eleniriz de Zico çeker gider" demekte. O yüzden sapla samanı ayırmamız gerekir. Benim savunduklarıma gelince. Bütün derdimin istikrar olduğunu en iyi sen biliyorsun. Rıdvan gidip Zeman geldiğinde, o da gidip Turhan geldiğinde "Böyle olmaz" diye ortada kalan tek kişi bendim (Pendik, MTK maçlarını hatırlayın.) Lorant gidip Oğuz geldiğinde gene yalnız başımaydım. Lorant giderken liderle aradaki 3 puanlık fark sezon sonunda 33 olmuştu. O zaman yazdıklarım yüzünden başkan ve yönetim de bana karşı tavır koyuyordu. Son 5 yıldır neler oluyor, bakalım mı?... Eskiden her sene 10-12 adam transfer edilirken şimdi artık iskelet bozulmuyor, 5 yıldır sadece iki teknik adamla çalışılıyor. Ve F.Bahçe son 5 yıla damgasını vuran takım oluyor. Burada başarı sağlayanları elbette alkışlayacağız. Aslında sorun Zico'da filan değil Gürcan, sen de biliyorsun. Daum'a da aynısı yapıldı, Löw'e de Hiddink'e de Veselinoviç'e de... Zico gitse başkası gelse ne değişecek ki? Yeni kurban, daha ikinci gün futbol bilmemekle suçlanacak, hemen kellesi istenecek. Kırk yıldır değişen hiçbir şey yok. İşte Selçuk Yula bunları değiştirmek için savaşıyor. Çünkü futbolcuyken bu yanlışlardan çok çektim, şimdikiler çeksin istemiyorum. Sorulması gereken soru şudur; F.Bahçe kırk yıldır elde edemediği başarıları neden son beş yıla sığdırdı? Bunun yanıtını verebilirsek doğru yolu bulmuş oluruz. Sadece Gürcan için değil merak eden herkes için söylüyorum, benim gerçeklerim bunlardır.
Servisi
