Başarabilirler F.Bahçe'yi çeyrek finale taşıyan oyuncular bundan sonra daha iyisini de yapabilirler Bu kulüp, en fazla birkaç yıl içinde dünya devlerine yakın bir bütçeye de ulaşacaktır
F.Bahçe'nin tur atlayarak Sevilla'dan dönmesi, bazılarını oldukça rahatsız etti ve üzdü. Yok; öyle iddiaya girenlerden bahsetmiyorum. Bu tür olayları her zaman yaşıyoruz. Biz "F.Bahçe Avrupa'da başarılı olsun, şu mesleği anında bırakırım" diyenleri de gördük. "Mini etek giyip, Taksim'de dolaşırım" diyenleri de... O yüzden bunlar önemli değil. Önemli olan F.Bahçe'ye duyulan güvensizlik ve inançsızlık. Spor medyamız neden analizleri doğru yapamıyor? Alın size tartışılması gereken bir konu. Daha 1 hafta önce 3 attığımız takım karşısında neden turu geçemeyelim ki? Bu kadar mı olanaksız? "Sevilla kendi sahasında nasılsa turu geçer" diyerek olmayacak iddialara girenler, istedikleri sonuç çıksaydı her yerde "Ben futbolu işte bu kadar bilirim arkadaş" diyeceklerdi. "Tersi olursa da nasılsa ülkemiz insanları balık hafızalı, unutulup gider, olay da kapanır" düşüncesindeler. Kurnazca ama yanlış bir felsefe. Geçen yazılarımda "F.Bahçe'yi A.Gücü maçıyla yargılayanlar Sevilla'da beklemedikleri sonuca razı olacaklar" diye uzun uzun Avrupa'daki F.Bahçe hakkında analiz yapmıştım. Neyse futbolda dün yoktur, bugün ve yarın vardır diyerek ileriye bakalım.
G.SARAY CEPHESİ AYNI Yalnız, önümüze bakarken arkamızda bıraktıklarımızı da unutmayalım. Sevilla geçildikten sonra her yerden içten ve samimi kutlama mesajları geldi. Ama G.Saray cephesinden yine beklenen tepkileri aldık. Faruk Süren, "Sportif açıdan G.Saray çok önde" derken, Işın Çelebi 8 Mart Pazar günü Hürriyet'teki röportajında "Aziz Yıldırım ve ekibi 10 yıldır yönetimdeler. G.Saray'ı gelir açısından ancak yakaladılar. O açıdan başarılılar" cümlesini kuruyordu. Aynı gün, yani 8 Mart Pazar günü Sabah'ın ekonomi sayfasındaki haber şu şekildeydi: "G.Saray Denizbank'a 4 milyon dolarlık kredi için 6 milyon dolarlık yayın gelirini teklif etti." (Üstelik bu kredinin 3.5 milyon dolarlık kısmı G.Saray Futbol A.Ş.'nin cebinden çıkacak.) Işın Çelebi mutlaka kendi kulübünün içindeki sıkıntılı durumu biliyordur. Ama F.Bahçe hakkında fazla bir şey bilmediği açıkça ortada. Yoksa ikisini aynı kefeye koymazdı. Rakamlar ortada; F.Bahçe, ekonomik açıdan G.Saray'ın fersah fersah önündedir. Olaya bir de Faruk Süren'in söylediği sportif başarı açıdan bakrarsak önümüze çok zayıf bir UEFA Grubu'ndan zor bela 3. olarak çıkan G.Saray'ın ilk turda 5 gol yiyerek elendiği, F.Bahçe'nin ise Avrupa'nın en güçlü 8 takımı arasına girdiği çıkar ki bu da sanırım her şeyi açıklar.
90 MİLYON EURO GELİR Peki ülkemizin her bakımdan en güçlü kulübü olan F.Bahçe'nin dışarıdaki rakipleri ile arasındaki fark nedir diye düşünürseniz onu da söyleyeyim... Şu anda F.Bahçe'nin yıllık 90 milyon euro'ya yaklaşan geliri var. Bize göre muhteşem olan bu gelir ne yazık ki şu anda diğer 7 takım arasında en az seviyede görünüyor. F.Bahçe bir hedef koydu ve bu doğrultuda hiç taviz vermeden ilerliyor. Bu gidişle çok değil, birkaç yıl içinde öndekiler de yakalanır ve dünya kulübü olma yolundaki çalışmalar başarıyla tamamlanır. Ama henüz değil. Bu yüzden F.Bahçe'nin çeyrek final ve umarım yarı final ve finalde oynayacağı karşılaşmalarda sahaya çıkacak tüm futbolcuların 2-3 kişilik koşmaları gerekecek. Aradaki fark ancak bu çocukların özverileri ve kaliteleri ile kapatılabilir. Peki başarılabilir mi? Elbette başarılır. Şimdiye kadar bu noktaya çıkanlar onlar değil mi? Neden devamı gelmesin ki?