Son pişmanlık İyi oynayanın yüzü güldü ve Ç. Rizespor, Fenerbahçe karşısında ilk devre oynadığı futbolla üç puanı aldı ve büyük mutluluk yaşadı. Kimse kendini kandırmasın, çağımızın futbolu kesinlikle koşan, inanan ve mücadele azmi olan adamların başarılarıyla oluşuyor. Ayrıca bu özelliklere teknik yeteneklileri de eklersen senin takımını zaten kimse tutamaz kardeşim. Rıza hoca ve oyuncuları çabuk ve erken buldukları gollerin üzerine telaşa kapılıp savunmaya zorunlu olarak yapışmasalar Fener tarihi bir mağlubiyet ile tanışabilirdi. Rıza Çalımbay iki yıldır yaşadığı özel sıkıntılarını unutturmak istercesine sarı-lacivertli gezginci turistleri adeta sahada kilitlemişti. Rizesporlu futbolcular da sanki hâlâ iki yıl önceki kupa maçlarını unutmamış gibiydiler.
Sorun Alex'in gözlerinde Zor dönemlerin devamlı kurtarıcısı Tuncay da dün nöbetçi eczacı olmayınca Fenerbahçe dükkanı kepengini indirmiş, kapalı vaziyetteydi. İkinci yarı liderin kendisini toplaması için Zico'ya 45 dakikalık bir fırsat vermişti. Fakat Rize öyle pozisyonlar buldu ki Fenerliler saç baş yolarken mavi-beyazlılar beş çaylarını demlemişlerdi. Dakika 69'da evin hiç büyümeyen çocuğu Semih aradan sürpriz bir şekilde çıktı ve topa da, F.Bahçe'ye de yine tılsımıyla dokundu. Skorun 2-1 olması umutların ve pişmanlıkların karşılıklı yaşanmasının başlangıcıydı. Yetenekli ve suskun ayak Alex'ten F.Bahçe son zamanlarda olumlu bir şekilde yararlanamıyor. Kimse bunu, onun transfer sorununa bağlamasın. Bence sorun onun gözlerinde. Kulüp doktorları onu kesinlikle lensle veya gözlükle oynatmalılar. Yoksa onun hayran olduğumuz frikik gollerini de, güzel paslarını da bir daha hiç göremeyeceğiz. Dilerim, AZ Alkmaar maçı son pişmanlık olmaz!