Saat kaç? F.Bahçe-G.Saray derbisi ismine ve şanına yakışan bir tempoda başladı. İki takım da orta saha gücüne dayanan oyun planındaydı. F.Bahçe başlarda istekli futbol oynadı. Sarı-kırmızılılar dirençli bir tempoda mücadele etti. Bu yüzden de maç zaman zaman renkli geçti. Kezman-Tomas ikilisi tansiyonu yükselttiler, Selçuk Dereli'yi bazen zorladılar. F.Bahçe 21. dakikaya kadar rakip ceza sahasında birkaç pozisyon bulsa da G.Saray ilk atağını ArdaÜmit paslaşmasıyla ancak bu dakikada yapabildi. Uğur Boral adeta sol kanattan kanatlanıp uçtu. Ve Aslan'ın sağ kulvarında 25 metre hiçbir defans bile görmeden güzel bir orta yaptı. Tomas'ın top yerine Kezman'ı takip etmesinin bedelini de Alex, Mondragon'un dibinden topu gol olarak G.Saray filelerine bıraktı.
Herkes susacak Beklenmedik bir anda gelen bu gol F.Bahçe'yi çok da mükemmel oynamadığı bir maçta adeta kamçıladı. Ve bu moralle de yine beklemediği bir pozisyonda Kezman'ın Ergün'e çarpan vuruşuyla Mondragon'u avladı. Skoru 2-0'a taşıdı. Ayhan-Hasan-Lugano luzumsuz gerginliği ve Gerets'e yapılan çirkin davranış bu tribünlere hiç yakışmadı. Allah'tan sağduyu sahibi futbolcularla taraftarların çoğunlukta olmaları olayların büyümesini önledi. İkinci yarıda F.Bahçe skoru korumak isteyince G.Saray, Necati ve Sabri'yi kadrosuna alarak oyunda risk almaya başladı. Ve fırsatçı Ümit de skoru 2-1'e getiren golü bu sayede attı. Oyunda sertliklerin çoğalması maçın kalitesini düşürse de kora kor mücadele hiç durmadı. Ama sonuçta futbol her şeye rağmen bir skor ve puan oyunudur. Şimdi her şeye rağmen "Herkes susacak F.Bahçeliler konuşacak." Sevgili dostlarım! Size saat kaç diye şimdi sarı-lacivertliler soracak. Lütfen kusura bakmayın.