Yaralı bereli! Önemli olan insan hayatındaki değerlerin öldükten sonra anlaşılması değil, sevdiklerimiz hayattayken onların kıymetini bilmektir" diyen bir özdeyişle başlayan kitabını bize yeni yıl hediyesi olarak armağan eden Kayserili eski sporcu ve günümüzün gazetecisi yazar kardeşimiz Mustafa Cengiz'e öncelikle teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kimliğini arayan takım Erciyespor isminde toplanan bu belgeselde en duygulandığım "Kendi yağıyla kavrulan bir takım olarak bir avuç yürekli insanın önderliğinde kurulmuştur" cümlesi oldu. Yani diğer Anadolu takımlarından hiçbir farkı yoktur. Anlaşıldığı gibi de bugün de öyle devam etmektedir. Ligin ilk döneminde yeterli performansa ulaşamayan Erciyesspor son sıradaki yerinin verdiği kanaatle de ligden düşebilecek ilk takım olarak görülmekteydi. Devre arasını yönetim ve teknik kadro değişikliğiyle tamamlayan Erciyes, F.Bahçe karşısında öyle bir futbol oynadı ki hayret etmemek mümkün değildi.
Tek dersten kalabilirler Sarı-lacivertli takım için ligin en kolay deplasmanı olarak kabul edilen bu maç F.Bahçe'nin de Erciyes'in de hatta ligin de kaderini değiştirebilecek bir sonuçla bitebilirdi. Yine de kendi yağıyla kavrulan bu kulübün belgelerine önemli bir anı olarak dün akşam taşınacaktır. Volkan'ın klasikleşen lüzumsuz bir hareketi sonucunda yenilen gol bu dakikadan once ve sonra da Fenerbahçe'nin sahada bir türlü görülmediği izlenimini bize verdi. Okulların tatile girdiği, futbolun yeniden start aldığı bir günde ilk dönem karnesi kırıklarla dolu olan Erciyes bu futboluyla sezon sonunda sınıfını geçebilir. Ama 100. yılda karnesinde yıldızlı pekiyileri görmeyi beklediğimiz Fenerbahçe böyle giderse yine tek dersten sınıfta kalabilir. Bizden hatırlatması; ilk devre bir ara olduğu gibi velisi yine işi ele almalı. Fenerbahçe, umutlu gittiği deplasmanda yaralı, bereli de olsa bir puan almayı başardı.