Ruhumuz yalnız Futbolu ciddiye alanlarla, rakib ini küçümseyen lerin aynı 11'de yer aldığı Fenerbahçe, İnegölspor karşısında her zamanki müthiş desteği olan taraftarlarından bu sefer yoksundu. Koskoca Şükrü Saracoğlu Stadı, sıkıyönetim komutanlığının ihtilal sonrası uyguladığı, sokağa çıkma yasağını andıran kötü bir görüntüdeydi. Sessiz ve konuşmayan tribünler, müsabakada gol zenginliği olsa da insana bir türlü futbol keyfini yaşatamıyor. Tribün gelirleri tabii ki bir kulüp için önemli bir kaynaktır. Bu doğru da Fenerbahçe gibi kulüplerde, paradan daha önemli değerlerin olduğu gerçeği de herhalde bir kez daha anlaşılmıştır. Bu ceza yalnız Fenerbahçe'ye değil hem futbolun gerçek dostlarına hem de belki yaşamlarının en büyük anısının keyfini sürmek için Kadıköy'e gelen İnegölsporlu sporculara ve onların taraftarlarına verilmiş cezadır.
Tepki koyamıyoruz Bu mahrumiyete sebep olanları futbol ailesinin dostları hep birlikte lanetleyebilsek ne güzel olacak. Ama ne yazık ki, toplumsal reflekslerimiz adeta körelmiş vaziyette. Korkmuş ve sinmiş bir durumda futbolu katledenlere bir türlü birlikte tepkimizi koyamıyoruz. Bir gün gelecek futbolcular, isyan edecekler ve tepkilerini koyup, oynamayacaklar. İnanıyorum ki, sine-i millete de ilk olarak onlar dönecekler. Belki o zaman bu ülkenin en kıymetli ve popüler ürününün futbol olduğu herkes tarafından anlaşılacaktır. Türkiye Kupası, Fenerbahçe için manevi olarak 100. yılda önemliydi. Ama federasyon ilişkilerinde gelinen nokta yüzünden camiadan öyle bir hava yansıyor ki, bayram yerinde penaltı atılsa orada kazanılacak ödül, gazoz bile olsa "kesinlikle alınmalıdır" diye düşünülüyor. Bunu yeteri kadar algılayamayan futbolcuların, bu formada şans bulmaları ileride inşallah sıkıntı yaratmaz diyoruz. Özgüven tabii ki iyi de küçümser tavırlar, bize biraz can sıkıcı geliyor. Herkes haddini bilmeli ve nereden ekmeğini kazandığını da unutmamalıdır. Skorbord 6-0'la neticelendi. Ama kimse bu müsabakayı seyredemediği için bu sonuçtan çok da mutlu olmadı. Zico'nun böyle bir müsabakada ciddiyetini kaybetmeyip, 90 dakika iş disiplininde olması saygıyla karşılanmalı ve alkışlanmalıdır.