İnanç tazelenmeli F.Bahçe neredeyse çeyrek yüzyıldır kupayı alamıyor. Bu konudaki özlem inanılmaz boyutlarda. Çünkü yapılan espriler her F.Bahçeli'nin canını yakıyor. Son kupa alındığında dün sahada olan Semih, Can ve Olcan henüz doğmamıştı. Zico, "Elimdeki kadro kaliteli" diyerek Alex, Uğur, Kezman, Deivid, Tuncay gibi oyuncuları yedek kulübesine oturttu. Appiah'ı ise 18'e bile almadı. Bunu, "Rakibi küçümsedi" diye algılamıyorum elbette, "Daha az ciddiye aldı" demek de yanlış değil. G.Birliği ligin en dişli takımlarından biri. Hızlı hücuma çıkıyorlar, iyi kapanıyorlar. Ara transferde bazı oyuncularını kaybettiler ama hâlâ teklikeli bir takımlar. F.Bahçe önünde mağlubiyet yaşadılarsa öncelikle buna "kazanmaya odaklanmaları" neden oldu. Çünkü beraberlik golünü attıktan sonra sanki Ankara'daki rövanş garantiymiş havasına girdiler. Oysa Ankara'da da F.Bahçe ev sahibi gibi oluyor.
Duraklama devri! Kalede Serdar'ı, kadroda bir-iki değişkiliği anlarım ama bu kadarı olmamalıydı. Çünkü koşan, pres yapan G.Birliği'ne karşı Tümer, Olcan ve Kemal gibi istenilen kapasiteye ulaşamayan oyuncularla çıkmak hataydı. Semih maç içinde çok net pozisyonları kaçırırken attığı golle yarı final kapısını araladı. Gerçi F.Bahçe, Ankara'ya 1-1'lik sonuçla bile gitseydi turu geçebilirdi ama bu skorun yaratacağı stres ligde oynanacak G.Birliği maçına da yansırdı. Şimdi G.Birliği ile oynanacak lig maçı da daha kolay olacak. Bütün bunların yanında F.Bahçe'nin duraklama devrinde olduğu da yadsınamaz. F.Bahçe, ligin ilk dönemindeki hakimiyetini kaybediyor. Erciyes maçından sonra belirttiğimiz gibi F.Bahçe, 100. yıl münasebetiyle üstlendiği sorumluluğu bir kez daha gözden geçirmeli. Ve inancını tazelemeli.