AZ Alkmaar öcü müdür? Maçların % 85'inde ilk 11 çıkan oyuncu sayısı 8. Yani takım istikrarlı bir kadro kurmuş ve devam ediyor. Geçen haftaya kadar 25 oyuncu kullandılar ve kaleci hariç 24 oyuncunun 15 tanesi gol attı. Bu Avrupa standardının bile % 20 üzerinde başarılı bir istatistiktir. 2'den aşağı gol atmayı "AYIP " sanıyorlar. Bu sezon farklı alanlarda 29 maç yaptı. 26'sında 2 ve üzeri gol attılar Bazı oyuncuları savunmacı diye almışlar ama hepsi "TANJU ÇOLAK" taklidi yapıyor. Jaliens (2), De Cleer (5), Luirink (14), Da Silva Mendes (24), Opdam (4), Steinsson (23), Mathijsen Hamburg'a gitti) savunma oyuncuları idi ama tümü gol attı ve defansın attığı gol sayısı tam 10 oldu. Bu da Avrupa'da onları bu konuda da 1 numara yapmaktadır. Fener'le aynı konudan muzdaripler. Onlar da penaltı fakiri. Sadece 2 penaltı attılar. (Son maçta yendikleri lider PSV 5 penaltı kazandı) Ama Kayseri karşısında da penaltı kazandıklarını unutmayalım. "TEREYAĞINDAN KIL ÇEKME" dersi almışlar sanki. Sert oynayıp fazla kart gören bir takım değil. Sadece stoper Opdam ile orta alandaki Alman Czıommer 10) 4 sarı karta ulaşmış. Siz devre arasında "Nasıl attırmadık ama!" diye havaya girerken, onlar 2. yarıda "Başınıza öreceği çorapların" dokumasını yapıyorlar. Son haftaya kadar attığı 63 golün sadece 20'sini ilk yarıda, tam 43 tanesini 2. yarıda attılar. AZ kalesine geçmedik bir ben kaldım. Asıl kalecileri Diduluca (1) PSV'li Culina'nın şutu kafasına gelince beyin sarsıntısı geçirdi ve kaleyi 5 hafta Rangers'tan gelen Waterreus korudu ama o da Amerika'ya New York takımına kiralandı. Arada 5 maç 20 yaşındaki Bulters (26) oynadı. Kale son maçlarda bu sezon başında aldıkları Fas asıllı Hollandalı kaleci 1.90'lık Sinouh'a (22) kaldı. Sonuçta 22 haftada tam 4 kaleci eskittiler. Takım "Oyuncu Mezbeleliğine" asla dönüşmemiş. Kadrolarına bu sezon kattıkları oyunculardan 5 tanesi sürekli yer buluyor. Zonguldak'a çok meraklı değiller aslında. Adları aslında AZ 67 idi. 1967 yılında kuruldukları için bu adı almışlardı. "Böyle kanat, kartalların başına" dedirtecek bir istikrarları var. Takımda tüm maçlarda tam oynayan adam sol bek TİM De Cler (5) Fener'in sağ kanatta bu adama çok iyi önlem alması gerekecek. Kendi sağ bekleri de İzlandalı Steinsson (23) ve o da sürekli oynuyor. Saracoğlu cehennem olabilir ama dikkat etmezse FENER İÇİN. Bu da ne mi demek? Anlatalım o zaman. 19 yaşındaki Belçikalı Moussa Dembele (18), R.Madrid'in de almak istediği tehlikeli bir adam. Bu sezon ligde ve milli maçlarda attığı 8 golün 7'sini deplasmanda atan ve Kayseri'ye de Hollanda'da yazan bu adama özellikle Saracoğlu'nda dikkat. Ayrıca 16 gollü Koevermans'ın (19) en büyük özelliği 22 maçın 13'ünde gol attı. Üstelik bu 13 maçın 12'sinde tek gol attı. Yani 1 atıp yetiniyor. Bu adam, kolay boş geçmiyor anlayacağınız. Üstelik o da 16 golünün 10'unu deplasmanda attığı için Saracoğlu'na "tehlike sinyalleri" vererek gelecek. Peki bu takımın iç saha gollerini kim atıyor derseniz söyleyelim. DSB stadyumunda goller genellikle orta saha adamları, duran toplarla defans adamları ve 11 golünün 7'sini içerde atan Şota'dan (9) geliyor. Bu kısımda böylece AZ'nin "GOL ATMA ANATOMİSİNİ" gayet iyi açıklıyor. Gençlerbirliği maçı; Öncelilkle henüz fiziksel olarak yeterli düzeyde olmayan Kezman'ın buradan doğan stres ile yanlış işler yapabileceğini ve Alex'in toparlanması gerekliliğini gösterdi. Deniz ve Aurelio, Hollanda'da beraber oynar ama İstanbul'da Appiah ve Marco ortada, M. Yozgatlı sağda daha uygun olacak. Fener, Alex'in anlaşma problemini çözmezse sıkıntı yaşayacak gibi geliyor bana. Alkmaar'ı geçmek için takımın Alex'e mutlak ihtiyacı olacak,bizden uyarması. NOT: Oyuncu adlarının yanında parantez içinde forma numaraları vardır. Oyuncuları izlerken kolayca tanımanız için yazılmıştır.