Fener neden penaltı kazanamıyor 2001-2002 sezonunda ezeli rakibi G.Saray 11 tane kazanırken, sadece 2 penaltı kazanabilmiş F.Bahçe. 2004- 2005 sezonunda 10 penaltı atmış Fenerbahçe, o sezonun 11 penaltı ile en çok penaltı kazanan Beşiktaş'ının arkasında imiş. 2005-2006 sezonunda ise 6 tane penaltı çalınmış sarı-lacivertlilerin lehine. Bu sezon ilk yarı geride kaldığında ise kaleye 11 metre uzaklıktaki beyaz noktaya hiç topu koyamamış Fenerli oyuncular. Fener kamuoyunu da merakla karışık bir şüphe sarmış. 'Neden bizim penaltımız yok' diye hafiften bozularak, hakemleri ve federasyonu da bu işten bir miktar sorumlu tutarak, dertlerini anlatmaya çalışmışlar.
Bize de bu yönde çok soru gelince, her zaman olduğu gibi, saha dışı konuşulanları bir kenara bırakıp penaltı kazanmak için en uygun koşulların ne olduğunu araştırdık. Son 5 yılda olan penaltıların anatomilerini inceledik. Yurt içi ve yurt dışında verilmiş yaklaşık 250 penaltının öncesinde hangi olayların yaşandığına ve bunların ne kadar sıklıkta tekrarlandığına baktık. Neden penaltı oluyor, penaltı olmadan önce en yüksek sıklıkla hangi olaylar gerçekleşiyordu. Yaptığımız araştırma sonucunda, son 5 yıldaki penaltılarda, 4 önemli faktörün penaltı olayından önce sıklıkla penaltıyı etkilediğini saptadık. Bunlar sırasıyla; 1 - Ceza Alanına Giriş Sayısı 2 - Rakip savunmadan dönen topları alma, yani hücum ribaundu 3- Rakip ceza alanına yapılan ortalar 4- Girdiği gol pozisyonlarında gol atma yüzdesi, yani efektivite Öncelikle 1. tabloda son 11 yılda G.Saray ve F.Bahçe'nin kazandığı penaltılar görülüyor. Şimdi de gelin üç büyük takımın son yıllarda penaltıyı etkileyen bu olayları ne kadar yaşadığına bakalım. İşte sonuçlar...
FENERBAHÇE CEZA SAHASINA AZ SAYIDA VE AZ ADAMLA GiRiYOR 1- Kazanılan penaltılarda en önemli unsur, orta saha, ya da forvet adamlarının CEZA ALANINA GİRİŞ SAYISI idi... Yani toplu, ya da topsuz biçimde ceza sahası içine giren oyuncular bu değerlendirmeye alınıyor, ayrıca herbir ceza alanına girişim yapıldığında aynı anda kaç kişinin bu tehlikeli bölgede olduğuna bakılıyordu. Ceza sahasına giriş sayısı ve giren oyuncu sayısı arttıkça, takımların penaltı kazanma şansının da arttığı gözleniyordu. Bununla ilgili analizlerimizi tablo 2'de görüyorsunuz. Bu tablonun net açıklaması ise şu: Ceza alanına topla, ya da topsuz oyuncu girişi kesinlikle lehinize verilebilecek penaltı ihtimalini artırıyordu. Bu konuda, yani ceza alanına oyuncu sokma ve rakip savunmaları rahatsız etme konusunda, bu sene G.Saray maç başına 27 girişim ile önde iken, onu 22 girişimle Beşiktaş ve 22 girişimle F.Bahçe takip ediyordu. Üstelik G.Saray bu girişimlerde 3.2 adamı ceza alanına aynı anda sokarken bu rakam Fener'de 2.6, Beşiktaş'ta ise 2.4 adama düşüyordu. Yani G.Saray hem daha çok ceza alanına giriyor, hem de her girdiğinde Fener'den daha kalabalık oluyordu. Bu alanda lider olan G.Saray'ın bir diğer avantajı ve başarılı uyguladığı olay ise ceza alanına kendi arkadaşları girdiğinde, dışardan topla gelen oyuncular pozisyonların % 85'inde ceza alanı içindeki arkadaşlarına pas veriyordu. Oysa ki F.Bahçe'de ceza alanı dışından gelen oyuncu, ceza alanı içindeki arkadaşlarına pozisyonların % 55'inde pas verirken, % 45'inde ya şut atıyor ya da pası ceza alanına veremeden kaybediyordu. Yani ceza alanı içine girmiş bile olsalar Fenerli oyuncular neredeyse pozisyonların yarısında topla buluşamadan geri dönüyorlardı. Sonuç olarak, Fenerli oyuncular ceza alanına daha az sayıda ve daha az adamla giriyor, girdiklerinde ise kendisine pas vermesini bekledikleri arkadaşlarından, pozisyonların ancak yarısında pas alabildikleri için penaltı yaratma şansları daha az oluyordu.
FENERBAHÇE DÖNEN TOPLARI ESKiSi KADAR TOPLAYAMIYOR 2- İkinci olarak ise rakip savunmadan dönen topları almak ve bunu hemen ceza sahasına tekrar göndermek, yani benim deyimimle "HÜCUM RİBAUNDU" almak önemli etken olarak görülüyordu. Çünkü dönen topu alan hücum takımı, hemen ikinci topu ceza alanına gönderdiğinde, tam savunmadan çıkmak üzere iken yakalanan ve düzensiz bir dağılım içinde olan savunma takımının futbolcularının dengesiz müdahaleleri sayesinde penaltı kazanıyordu. Tablo 3'te görüldüğü gibi bu konuda F.Bahçe'nin bu sene kan kaybettiği ortadaydı. Bu konuda, maç başına olmak üzere, rakip savunmadan dönen topları, G.Saray 10 kez, Beşiktaş 7 kez toplarken, F.Bahçe 6 defa ribaunt alarak bu konuda da iki büyük rakibinden aşağıda kalıyordu. Ribaunt alma konusunda bu yıldan önceki son 3 yılda uzak ara birinci olan F.Bahçe'nin bu konuda liderliği rakiplerine kaptırmasında ve penaltı kazanma konusunda çok etkili olan bu yöntemi kullanamamasındaki en önemli neden Tuncay, Ümit, Aurelio'nun bir arada uzun süre oynamamasında yatıyordu. Çünkü bu 3 oyuncu, hücum ribaundu alma konusunda daha önceki yıllarda daima ilk 5'in içinde oluyorlardı. Ve dikkat edilirse Fener'in hücum ribaundunu daha fazla aldığı bu son 3 sezonda Fener, G.Saray'dan daha fazla penaltı kazanıyordu.
FENER CEZA SAHASINA ÇOK AZ ORTA YAPIYOR 3- Üçüncü sırada önemli olan ise RAKİP CEZA SAHASINA YAPILAN ORTALARDI. Genellikle bu ortalarda, hücum oyuncusuna yetişemeyen savunma oyuncusu, ya iterek ya da çelme takarak düşürüyor ve penaltı yapıyordu. Bu konudaki değerleri tablo 4'te görebilirsiniz. Bu ortalarda sonuçta rakip ceza sahasında olabilmek ve rakip oyuncuları penaltıya zorlamak için önemli bir roldü. Bu konuda geçen yıl maç başına olmak üzere 24 orta yapan Fener'de bu rakam 13'e düşerken, geçen yıl 23 orta yapan G.Saray bu sene 20, 19 orta yapan Beşiktaş ise 15 ile geçen yıla göre düşüş göstermelerine rağmen Fener'in önünde yer alıyordu. Yani iki ezeli rakibi de her şeye rağmen kenar ortalarını ceza alanına göndermek açısından Kanarya'dan daha etkili gözüküyor ve rakip savunmaları penaltıya daha fazla zorluyordu.
FENERBAHÇE POZiSYONA GiRiNCE KOLAY ATIYOR Tablo 5'te görüldüğü gibi, ilginç ancak bence en önemli noktalardan biri de Fenerbahçe'nin müthiş bir EFEKTİVİTE İLE GOL ATMASI idi. F.Bahçe'nin girdiği gol pozisyonlarını gol ile sonuçlandırma oranı % 31 iken, yani Fener, neredeyse girdiği her 3 pozisyondan birini gol yapma becerisine sahipken bu rakam G.Saray'da % 24'e (son Bursa maçı istisnası dışında), Beşiktaş'ta ise % 22'ye düşüyordu. Peki bunun penaltı ile ne alakası vardı? Söyleyelim; pozisyonlar kaçtıkça, ikinci top şansları çoğalıyor ve bu da telaşlanan ve üzerindeki baskı artan savunmaların ikinci müdahalelerinde penaltıya daha kolay yol açmasına neden oluyordu. İşte bu yüzden de Fener'in çok başarılı olduğu "GOL POZİSYONUNU BOŞA HARCAMAMA"becerisi bir yandan Fener'i lider yaparken, diğer yandan paradoks gibi görünse de onu penaltı kazanma şansı konusunda biraz geri itmiş gibi görünüyordu. ÇABUK OYUNCULAR ARTIK PENALTI KAZANAMIYOR 5- Geçmişte Selçuk, Arif, Rıdvan gibi oyuncuların sürat ve çabukluğundan kaynaklanan penaltı kazanımlarının son dönemlerde belirgin azalması da dikkatimizi çekiyordu. Buna da artık bu tür oyunculara karşı bire bir kalmama, ikinci oyuncuyu kademeye sokma ve hızlı oyuncuların, temposu çok artan futbolda eskisi kadar boş alan bulamamalarının yol açtığını düşünüyorum. Sonuç olarak; penaltı bazen şansa bağlı olsa da, bir kısmı hakem hatalarından kaynaklanarak verilmese de (Örneğin A.Gücü maçında Alex'in, G.Saray-Bursa maçında Sinan'ın pozisyonunda olduğu gibi) penaltıya yol açan, yukarda saydığımız başka teknik nedenlerin varlığı kaçınılmazdır. Hakem hataları bundan önce nasıl olmuşsa, bundan sonra da olacağına göre, sadece F.Bahçe'nin değil, tüm takımların teknik heyet ve futbolcularının ayrıntıları ile ele aldığımız ve kendi ellerinde olan penaltı kazanma faktörlerini değerlendirme ve sonuçları göz önüne almalarının kendileri için yararlı olabileceği düşüncesindeyim.