Pit stop

Kadrolar elimize ulaştığında sarı kırmızılıların on biri beni çok şaşırttı. Belli ki İcardi kendi isteğiyle sahadaydı. Taraftarını, atacağı gol veya goller sonrası çalacak olan "Aşkın Olayım" ile havaya sokmak istediğine eminim ama ispatlayamam. Kim bilir; belki de geçen seneki ekürisi Kerem'i de (Aktürkoğlu) yanında isteyen oydu. Yunus, Midtsjö, Dubois'nın 11'de olmamalarıysa çok manidardı. Kerem Demirbay'ın ismi UEFA'ya verilmiş olsaydı seremonide onu da görürdük şüphesiz. Okan Buruk'un 3-0'ın rövanşında dün akşamki ilk 11'iyle bazı oyunculara şu mesajları verdiğini sanıyorum. "Dubois; sana kızgınım. Trabzon maçı öncesi Boey'i sahaya sürmemin nedeni budur." "Angelino; sana bir şans daha...

Kullanamazsan Trabzon karşısında forma Kazımcan'ın." "Midtsjö; takıma senin varlığına rağmen hala orta saha lazım. Berkan bile senin önünde." "Emin ve Kaan; normalde tandem kolay kolay bozulmaz. Ama siz de forma almaya hazır olduğunuzu gösterin artık." "Kerem; Zaha geldi Trabzon maçında seni yedek bırakabilirim. Artık sağda şansın daha fazla." "Yunus; Barış bugün 11'deyse sebebi ben değil sensin." "Mertens; vazgeçilmezimsin!" İlk yarıda süper starı İcardi'nin golüyle öne geçen Buruk, ikinci yarıya Bakambu ve Zaha'yla başladı. Top kaybetme rekoru kıran Kerem ve Trabzon maçında Okan Hoca'ya lazım olan Mertens kenara alındı. Torreira, bence biraz ağır kırmızı kartıyla farka gidecek maç frene bastı. Galatasaray henüz üçüncü viteste. Trabzon'la oynanacak lig maçı kazanılırsa vites yükselecektir. Aksi haldeyse "pit stop" kaçınılmaz.