'Ne oldum' delisi mi!

Sekiz puanlık farkla ilk yarı bitti. İkincisi, 10 puan ile başladı. Bir hafta sonra yedi puana indi.
Gelecek hafta ne olacağını göreceğiz birlikte.
Ersun Yanal'ın oyun sistemi, takımın buna uymak için gösterdiği çaba, mükemmellik için devre arasının beklenmesi ve şimdi artan beklentileri henüz karşılamayan performans...
Ersun hoca bu gibi durumları çok iyi bilen ve analiz edebilecek bir teknik adam. Fenerbahçe'yi ilk defa yaşıyor ve duygularını çok ön plana çıkartıyor. Bu da zaman zaman hata oranını arttıran kararları da getiriyor.
Ama o duyguların peşinden gelenlerle "vazgeçmeyen" bir takım yarattılar. Sekiz puanlık fark, bu bakış açışının eseridir.

Özgüvenleri sarsıldı
Şimdi ise kuvvetleriyle oynamak istiyorlardı. Ama duygulara yenildiler aslında Eskişehir'e...
Rakipleri küçümsemeye başladılar.
Belki de hiç hayal etmedikleri bir noktaya geldiler. Hiç tatmadıkları bir özgüvene sahipler ve beğeni dolu yorumlarla karşılaştılar.
Bir anda "Ne oldum" ruh haline geldiler.

Değişecek, değişmeli
Sonuç; Konya ve Eskişehir kamp sonrası ilk 90 dakikalarıdır.
Hazırlık kampından dönüşte tek bir formda oyuncu sahne alamadı.
En çok dikkat çeken "temaslı mücadele" yok ortada.
Hazırlık maçlarındaki sorunları aynen lige de taşıdılar.
Bu hafta bütün bunların farkına vardılar ve değişecekler.
Değişmek zorundalar...

PARA... PARA... PARA
Aziz Yıldırım, Fenerland Projesi ile Dereağzı'nda dükkanlar yapmak istediğini, bu konuda izin verilmesi gerektiğini söyledi.
Planları hazırlamışlar, belediyeden "olur" bekliyorlar.
Amaç, para kazanmak...
Dereağzı Kadıköy'ün içinde en geniş yeşil alan. Bölgenin gençlerinin, tek vasıtayla, hatta yürüyerek gelebilecekleri bir merkezde. Kadıköy'ün takımı Fenerbahçe'nin kalbi aslında orası. Bu organizasyonu Kadıköy'den dışarı taşımak, aynı zamanda Fenerbahçe'yi de Kadıköylüler'in uzağına taşıyacaktır.

Misyona inanmak
Eğer amaç gelir elde etmek ise, bu tesislerdeki altyapılardan iyi oyuncular yetiştirirsiniz, bünyenize katarsınız, alacağınız kiralardan daha büyük bir katma değer yaratırsınız.
Ama yok, 'oralar göstermelik ben kiralardan gelen para ile oyuncu satın alacağım' diyorsanız, olduğunuz yere, kulübünüzün misyonuna inanmamışsınız demektir.
Dereağzı; sporcuların, çocukların, o formaya gönül vermiş gençlerin olarak kalmalı.
Betonların bu duyguların üstüne dökülmesine izin verilmemeli.
Projeyi konuşurken, bu ayrıntıyı bir kez daha düşünmelerini rica ediyorum.

SEYiRCiSiZ...
Maç oynanırken kural değiştirdiler.
Maç bittiğinde yapılan tezahürata ceza verdiler. İtirazlar var, umarım kabul edilir. Çünkü bundan iki hafta sonra Türkiye'de seyirci ile oynanan maç göremeyiz.
Küfürü savunamayız.Türkiye'nin gerçeklerine işaret edebiliriz.
Kuralların sert olması bir çaredir, katılırım. Eğer uygulanıyorsa peşinden de giderim.
Ama eşitlik olmadan, adalete ulaşamayız.

BiR TRANSFERiN RÖNTGENi
Önder Özen, Jones'un alınma hikayesini anlattı.
Oyuncunun kalitesi, yetenekleri, attığı gol sayısı veya kaptığı top miktarı değildi öncelik yaratan. Özen, "Ona takımımızın yumuşak olduğunu, kendisiyle birlikte biraz daha agresif ve sert hale dönmek istediğimizi söyledim.
Çevresindekileri gençleri yönetmesini ve dirençli hale getirmesini istedim" dedi.
Olur veya olmaz, Özen takıma bir oyuncu değil, karakter transfer etmek istemiş.
Dünyanın büyük kulüplerinin de genç oyuncuları araştırırken aile ve karakter yapılarına birinci sırada yer verdiklerini biliyoruz. Ne kadar yetenekli olursa olsun, istenen olgunluk veya anlayışta değilse, almıyorlar. Özen'in bu tutumunu hakkında Beşiktaş'ı yazan arkadaşlarımızdan bir yorum bekledim.
Bulamadım. Türkiye'de yeni bir dönemi başlatıyorlar aslında. Yaklaşımı, bakış açısını, parametreleri değiştiriyorlar. Ve bunu Beşiktaşlılar fark edemiyor. Bunu göremezlerse, kulübe ve camiaya nasıl yeni vizyonlar yaratacaklar.
Hepimiz farklılaşmalıyız. Dünya değişiyor, Önder Özen, Beşiktaş'ı da değiştiriyor. Bravo...

Mekanın cennet olsun Eşref abi
İlk muhabirlik dönemlerimizin en önemli yöneticilerindendi Eşref Aydın.
Babamın (Necati Bilgiç) arkadaşıydı. Fenerbahçe'de haber kovalarken, ilk aradığımız isimdi. Çünkü doğruyu söyleyeceğini bilirdik.

F.Bahçe yükselmeli
Tüm kulüp içinde saygınlığını vardı. Başkan adayı da olmuştu. Kulübün içinden yetişmiş müthiş bir sporcu, sporculuğun kıymetini bilen çok farklı bir spor adamı.
Eşref ağabey vefat etti.
Mekanı cennet olsun.
Onun izlerini takip edenlerle Fenerbahçe yükselecek.
Artık para çağından, misyon dönemine geçmemiz gerekiyor.