Ersun Yanal'ın heykeli
Bir hayali yaşıyor F.Bahçeliler.
Sadece onlara değil, kimseye gerçek gibi gelmiyor. Sahada sonuna kadar mücadele eden, kalitesi yüksek bir takımları var ve ikinci yarı başlar başlamaz da puan farkını 10'a çıkardılar.
Geçmiş sezonlara, şampiyonluklara baktığınız zaman, hiç birinde böylesine coşkulu, devire devire bir gidişi ben hatırlamıyorum.
Puan farkının dokuzlara çıktığı dönemlerde bile illa ki bir kriz, bir düşüş yaşanırdı. Şimdi ise her geçen hafta takipçilerinin krizlerini seyrediyorlar. Bu istikrar Aykut Kocaman'ın hediyesidir.
DAHA iYiSi HER ZAMAN VAR
Ersun Yanal gibi disiplin abidesinin elindeki hamuru daha da kıvama getirerek şekillendirmesiyle heykel oluştu. Eleştiriler, öneriler elbette olacak. İyinin iyisi her zaman var çünkü. Ancak bu temelin ve anlayışın değişmemesi için sahadaki takım gibi, seyredenler ve yönetenler de "vazgeçmemeli"...
Aziz Yıldırım'a hapis cezası gelmesi, bir çok yöneticinin kulüp üyeliklerinin tartışılır olması, hemen herkese "Ne olacak?" sorusunu, sorduruyor. Bunun için çalışmalar sürüyor. Top mecliste...
Aziz Yıldırım adil yargılanma istiyor, konjonktüre baktığınız zaman sonuna kadar da haklı. Ama Yargıtay kararının, F.Bahçe'ye nasıl yansıyacağı tartışılıyor şimdi.
Son konuşacağımızı, ilk söyleyelim...
Statükoda değişiklik olmaz, F.Bahçe kupasını müzesinde sergiler.
Bu sene yenisini de yanına koyar.
Çünkü; Yargıtay'ın gerekçeli kararı ile PFDK veya CAS'ın vardıkları sonuç arasında bir fark yok. "Sahaya bakmadık" diyorlar.
Aykut Kocaman ve talebelerinin, alınterleri ile 17'de 16 yapmasına Yargıtay da bir şey diyemedi.
Tıpkı, spor mahkemelerinin hükmündeki gibi. Bugün "şike" dedikleri yargı, aslında tapeler huzurunda, iki tarafın konuşmasının hükmü. "Bu işe kalkıştığınız anda, şike yapmış sayılırsınız" diyor Yargıtay... UEFA da aynısını söylemişti; "Teşebbüsü, yapılmış sayarım."
PFDK da Tahkim Kurulu'nun onayladığı kararında, "Sahaya yansımamıştır" dedi.
Daha da ileri gidelim; Aziz Yıldırım, seçim öncesi yüzlerce üyenin önünde; "Anahtarı soktuk ama çevirmedik. Onlar bize suçlu muamelesi yapıyorlar" demişti.
YORUM FARKI DOĞURUR
O da, "herkesten daha temiziz" derken, kendilerini tamamen soyutlamadı.
Hep şunun altını çizdi; "Bu şike davası değildir. Biz şike yapmadık." Hukukçular da aynı kanaate vardı: "Teşebbüs ettiler."
Bu noktada, özellikle emeğe saygı gösteren, futboldan gelmişlerin, 17'de 16 yapmış bir ekibi bir kenara almaları gerek. Bu teşebbüs kısmı yorum farklarını doğurur elbette.
Bana göre Fenerbahçe ile ilgili hiçbir birimin buna niyet etmemesi lazım.
Aziz Yıldırım, hiç çekinmeden, "anahtarı soktum" diyebiliyor ve başkan da seçiliyor.
Bunu onaylayanlar,"Diğerleri neler yaptı, bizim ki mi kötü oldu?" diyorlar. Tartı ve değerlendirme tamamen farklı.
Sonuçta "herkes layık olduğu şekilde yönetilir"... Ama herkesin anlaması gereken, 2011 şampiyonluk kupasının lekesizliğidir.Yöneticiler lekesiz mi? Dediğimiz gibi
tartılara göre, yorumlar da değişir.
YANAL VE ADALE SAKATLIĞI
Ersun Yanal çalıştırdığı her takımda şu iddiayı ortaya koyar, "Benim futbolcularımda adele sakatlığı olmaz" Antreman bilimi ve yükleme konusunda Ersun hoca Türkiye'nin en iyi uzmanlarındandır.
Hangi adaleye, ne yapılacağını çok iyi bilir. Bunu rağmen Emmanuel Emenike'nin arka adalesi yırtıldı. Darbeden veya dış etkenlerden dolayı da değil. Şimdi iki seçenek var; ya Ersun Hoca'nın yüklemesinde bir şeyler doğru değil ya da Emenike bazı şeyleri yanlış veya eksik yaptı.
Takımın en kuvvetli oyuncusundan gelen bu sinyal, Ersun Yanal ve ekibinin olayı soruşturmasını
emrediyor.
MHK HÜKÜMSÜZDÜR
Kasımpaşa-Beşiktaş maçı kural hatası nedeniyle yeniden oynanacak.
Bence de doğru karar. Ancak Zekeriya Alp ve MHK, tersi bir rapor verdi. Ne federasyon ne de Tahkim bu raporu ciddiye aldı.
Uzman olduğunu iddia edenlerin vardığı hükmün, uzman olmayanlar tarafından "yok hükmünde" sayılması, MHK'yı da hükümsüz kıldı.
Futbolu yönetenler, "Siz bu işi bilmiyorsunuz" dedi. Daha da kötüsü "MHK, hakemini veya kendisini korumak için doğrudan sapıp, olayı örtmeyi çalıştı" dedi...
Bunu kendilerine yakıştırıp yakıştırmadıklarını, istifa kararı alıp almadıklarında anlayacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.