Polemik mevsimi
Tartışmalarla yaklaşıyoruz futbol mevsimine… Bunlar iyi şeyler.
Tartışmak, yeni fikirleri getirir.
Peşinden de, eğer akıllıysanız gelişirsiniz.
Mustafa Denizli, Fatih Terim'in "devrim" söylemine takılmış. "1989'da oldu zaten" diyor. Doğrudur. Bizim gücümüzün farkına varmamızı sağlayan, Mustafa Denizli'nin dönem hedeflerini büyütmesi ve mazeretlerin arkasına sığınmadan meydan okumasıdır. İyi veya kötü yaptı diye tartışmamız yersiz. Sonuçta fikrimiz ve aklımız başkalaştı. Kendimize inanır olduk ve sahaya kazanmak için çıkmaya başladık.
Bu devrimdir.
Her şeyi yıkıp, daha farklısı için Fatih Terim'in ne yapacağını bekleyeceğiz. Mustafa Hoca da meslekdaşına bunu soruyor aslında; "Benden daha iyisini veya farklısını yap. O zaman görelim"
Meydan okumuş Denizli. Çıtayı kendisi olarak belirlemiş ve Fatih Terim'den kendisini geçmesini istemiş. Enteresan. Kartlar açık dağıtıldı; ilk kez…
***
Bir başka polemik, Semih Şentürk'e getirilen kısıtlama.
Sattığınız oyuncunun, kendinize karşı oynamamasını sözleşmeye bağlıyorsunuz. Kiralıklarda anlaşılır bir olay ama satışta ilk defa duydum ben.
Fenerbahçe demek ki Semih'i değerli bir oyuncu olarak görmesine rağmen, oynatmayı değil, satmayı tercih etmiş. Kablolar karışmış yani. "Beş maç üst üste ilk onbirde oynadığımı hatırlamıyorum" diyordu Semih Şentürk.
Antalya'da bu şansı bulacak muhtemelen. Böylece üstüne yapışan "nöbetçi" sıfatını da silme fırsatını yakalar.
***
Tapeler; sayfa 105… Ne olduğunu biliyorum elbette. Yeniden yargılanma kararı verilirse, bir polemik konumuz daha olacak.
Polemikler bitmez. "Herkesten daha temiziz" diyenlerin bazı şeyleri inkar etmediğini ama inkar edenlerle hesabı olduğunu tartışabiliriz.
***
Ve Kasımpaşa-Beşiktaş maçının yeniden oynatılmasına karar verilmesi. İçlerinde daha önce hakemlik yapmış tek kişi olmayan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, maçta "kural hatası" yapıldığına hükmetti.
Uzmanların yer aldığı MHK tersi görüş verdi, Demirören, "O bir tavsiye kararıdır" dedi.
Şu anda dosya Tahkim Kurulu'nda.
Hepsi Hukukçu olan ve deliller-ifadeler ışığında karar verenler ne yapacak. Belgelere uzmanlara mı bakacak, yoksa "Biz öyle olduğunu düşünüyoruz" diyenlere mi?
Ben de kural hatası yapıldığına inananlardanım. Ama benim görüşüm bir uzmana ait değil.
Hukuki olan bir kararın, vicdani olmadığını çok defa gördük.
Eğer kurallar ve yönetmeliklerle hareket etmezseniz, vicdanlar kişiden kişiye değiştiğinden kaos içine girersiniz. Almanya'da olmayan golün sayıldığını, vicdanların tersini söylemesine rağmen, herkesin kaosa kapı açmamak için, haksızlığı kabul ettiğini de belirtelim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.