Galatasaray'dan 9, Fenerbahçe'den 13 puan ileride lider, 16 maç, 14 galibiyet... Bir yenilgi, bir de beraberliği var. Bu başarının sahibi Beşiktaş'ın A2takımı. Yavru Kartallar'ın ve hocalarının bu başarısı asla küçümsenecekgibi değil. Ama Mustafa Denizli küçümsüyor ve en büyük amaçları A takım formasını giymek olan A2 takım oyuncuları Erkan, Orhan, Umut, Necip, Ali Kuçik, Can Erdem'in umutlarını, heveslerini kıran, hocalarını küstüren konuşma yapıyor: "A takımda oynayacak futbolcu göremedim." Oysa altyapı koordinatörü Gökhan Keskin'in özveriyle çalıştırdığı A2 takımının maçlarını Denizli'nin izlememesi ve gelecek vadeden gençlerle ilgilenmemesi yüzünden görevinden istifa eden antrenör Sergen Yalçın, aynı doğruyu vurguluyorlar: "A2 takımda, A takım formasını giyecek 5-6 yetenekli futbolcumuz var."
Onlara zamanım yok İki zıt görüş... Ya Keskin ile Yalçın, günlerini birlikte geçirdikleri A2 futbolcuları için abartılı konuşuyorlar (mümkün değil) ya da Denizli, gençlere A takımda şans vererek olgunlaşmalarına sabır göstermek istemiyor! "Benim gençlerle geçirecek zamanım yok" demeye getiren Denizli'ye göre kurtuluşu altyapı gençlerinde aramak yerine 33'lüklerle ve yabancılarla kısa yoldan geçici başarıları yakalamaktır önemli olan... Tepkiler artınca kurt hoca, bu kez kapıyı aralık bırakarak yumuşuyor: "Altyapımızda, Süper Lig'de herhangi bir takımda oynayacak oyuncu varsa düşünmeden alırım. Yapılması gereken neyse yapıyoruz." Oysa Mustafa Denizli, geçmiş yıllarda takım ruhunun, takım birlikteliğinin ancak Türk gençleriyle sağlanabileceğinin kavgasını verirdi. O Denizli, Beşiktaş'ta felsefesini ters yüz ederek, 18'lik Aydın Karabulut'u kulüpte tutmayan, Nihat'ın, Nobre'nin gol kabızlığına karşın Batuhan'a formundayken, sağlamken şans tanımayan, A2'de 23 gol atan Can Erdem ile 11 gollü Ali Kuçik'i anmayan Denizli, böylece Beşiktaş'ın 5-6 puan farkla zirvede oturmamasında rol oynamıştır! Gençleri kırmamak, kazanmak şampiyonluk kadar önemlidir!