Tello, Tabata, Bobo, Delgado, Holosko, Ferrari, Sivok, Fink, Ernst... Bu kellelerden biri uçurulacak ama kim? Yönetim; hesapsız, üstünkörü yapılan yabancı transferinin sıkıntısını şimdilerde çekiyor; "kimi şutlayacak?" Tabata ile Tello en güçlü adaylar. İsteyenleri en çok olan Bobo, son maçlardaki golcülüğüyle Ferrari, Sivok, Ernst gibi "dokunulmaz" oldu. Holosko, sakat olsa da gözden çıkarılacağa benzemiyor. Fink, ilk günlerde adaylardandı ama sonra göze batan formuyla yerini garantiledi. Dokuz aydan beri sakatlığı nedeniyle sahalardan uzakta olan Delgado'ya Denizli hangi hesapla ise "kurtarıcı prens!" gözüyle bakıyor ve Arjantinli'yi, sıkıntısı çekilen "orta sahanın beyni" görevini vermek için bekliyor! Oysa oyun kurucu ve golcü özellikleri olsa da canı isteyince oynayan, istemeyince oynamayan Delgado, forma giydiği dönemlerde kendinden bekleneni verememiş, özellikle "takım oyunu"nu aksatan bencilliği yüzünden eleştirilmişti. Ayrıca "Ben takımın liderliğini yapacak futbolcu değilim" itirafıyla yeteneğine sınır koymuştu!
Kulübeye mahkum Kapıya en yakın gösterilenlerden ilki olan Tabata, 8 milyon euro bonservis bedelli olmanın ve "büyük umut" olarak gösterilmesi ağırlığının altından kalkamadı ve "kulübe mahkumu" oldu. Oynadığında da o eziklikten, verebileceğini veremedi. Oysa Brezilyalı, Gaziantepspor'daki performansıyla herkesin övgüyle konuştuğu futbolcuydu. Ama oradaki ortamı bulamadığı için, Beşiktaş'ta (şimdilik) öne çıkamadı. Yönetimi "atsak mı, kalsa mı?" çekincesine düşüren Tello da çok yetenekli ve özellikli ama bir maç oynuyorsa dört maç kayboluyor. Manchester United'ı yıkan harika golündeki gibi, kurtarıcısı olduğu maçlardaki 'iyi futbol'unun devamını getiremiyor! Papatya falı devam ediyor: Kim gidecek; Tabata mı, Tello mu, yoksa başkası mı?