Hemen hep böyle olur; hocası değişen takım belirgin bir diriliş süreci yaşar. Geçen sezona bakalım. Sivas hezimetinden sonra, Yanal'ın yerine Özen geldiğinde üst üste 4 maç kazanmıştı Trabzonspor, 13-4'lük bir gol farkı ile. Üstelik, galibiyetlerin 3'ü, dişli ekipler Kayseri, Bursa ve Eskişehir'e karşıydı. Şenol Güneş geldi ve 2 haftada 6 puan alındı. Rakiplerin biri dağınık, diğeri zayıftı. Şimdi devrenin kapanışı, rakip, geçen sezonun sonundaki gibi Fenerbahçe. O maçta öne geçmesine rağmen 70 dakika pek top göremeden kaybettiği rakip yani. Hesaplar, alınacak 3 puanla zirveye ortak olmak üstüne. Her şey bu kadar kolay, bu denli basit mi yani? Burası Türkiye, evet öyle! Trabzon kazanırsa alaturka bir ivme kazanacaktır yarışta. Yönetim ve taraftar rahatlayacak, medya yeniden ilgi gösterecektir. Oysa, Trabzonspor'un yapması gereken o kadar çok şey, çözmesi gereken o kadar çok sorun var ki. Üst üste 10 Fener galibiyeti yetmez Trabzonspor'u ideal bir yapıya kavuşturmaya.
Hoca işini bilir Güneş bu kez her zamankinden daha hevesli ve daha özgüvenli geldi göreve. Onun da elbette bir Fenerbahçe zaferine ihtiyacı vardır ama işinin bunun çok daha ötesinde olduğunu bilir deneyimli hoca. Fener maçındaki kötü bir skorun yaratacağı olumsuz havayı elbette öngörür, ancak bir galibiyetle yönetimsel hataların, transfer yanlışlarının, pilot takım tuhaflığının, gelir-gider dengesinin, kentin sosyo-kültürel eksiklerinin düzelmeyeceğini de herkesten iyi bilir. Dahası Şenol Güneş, kimseyi kandırma gibi bir tarza hiç yakın durmamıştır. Hem doğru oturalım, hem doğru konuşalım: Trabzonspor'la ilgilenen, en üstten en alta kadar bu kurumda sorumluluk üstlenen her bireyin, bu kulübe, bu takıma gerçek ve kalıcı yarar sağlamasının şu anki ilk adımı "zirve yarışı", "Avrupa hedefi", "kaybedilmiş bir şey yok", "lig sonunda göreceksiniz" gibi bayat, mezozoik ifadelerden kaçınmasıdır. İster Trabzonspor kulübünün başkanı olun, ister Trabzonspor yazarı; lütfen o Trabzonspor'u ve onun bugüne kadar yetiştirdiği en önemli değerlerden biri olan Şenol Güneş'i rahat bırakın.