Birinci olarak gruptan çıkmış olmanın garantisi Galatasaray'a yedek oyuncularının uluslararası platformda denenme fırsatını getirmişti. Kalede, uzun yıllardır bekleyen Aykut, belki de "Acaba Franco alınmasaydı, ben oynasaydım, ne değişirdi. Daha kötü mü olurdu, Süper Lig'de 21 gol yer miydim" diye empati yaparak bu maçta kalesini devraldı. Keza, sol bek olarak kiralanan ve çok az forma şansı bulabilen Caner de 11'de idi. Son yıllarda genç oyuncular içinde şans bulma açısından en önde, bu şansı kullanma açısından en kötü olan Aydın Yılmaz bu şansı bir kez daha kullanmak istiyordu. Sağ kanatta cezası (!) biten Keita hücumda deneyimli tek adamdı. Sol bek Alparslan'ın sağ bek mevkinde oynaması ise 2 yıl evvel Türkiye standartlarında iyi bir para ödenen Serkan Kurtuluş'un tamamen gözden çıkartılması anlamına geliyordu.
Linderoth gönderilsin Maça gelince, çok fazla da söylenecek bir şey yoktu genelinde. Orta sahasını kalabalık tutup pres yapan Galatasaray Servet-Emre- Aykut ortak yapımı bir golle 20. dakikada 1-0 yenik duruma düştü. Pozisyonu olmayan bu golde amatör takımların bile yapmayacağı bir hatalar silsilesi vardı. Galatasaray'ın son senelerdeki en fiyasko transferi olup, parasını, pulunu alan, takımına verdiği ise koskoca bir hiç olan Linderoth yine yoklardaydı. Sol kanadı hiç çalışmayan, sağ kanattan Keita'nın getirdiği topları ise santrforsuz oynayan takımımız rakip stoperlerin kucağında kaldı. Aydın'ın ilk yarı kaleciyi geçip atamadığı gol ise saç baş yoldurdu. Yarın yapılacak kuralarda önemli takımlar yer alacak. Karşılıklı iki maçlık eleme sistemine göre oynanacak maçlar için Galatasaray'ın devre arasında ciddi bazı takviyeler yapması gerekiyor. Linderoth gönderilip ciddi bir orta saha oyuncusu alınması en önemli hamle gibi görünüyor. Süregelen sakatlıklar da artık zapt-ı rapt altına alınmalı.