Roberto Carlos, çocukların hayal prensiydi. Gözü doymuştu, gönlünü de çabuk doyurdu. Sonra, hem alkışlandı, hem eleştirildi. Ama ne olursa olsun, Fenerbahçe taraftarları kalp şeklinde bir çerçeveye yerleştirdi, onun fotoğrafını. Bu ülkeden, "Tüm zamanların en büyük sol kanat oyuncusu geçti." Rüzgâr gibi geçti. Bir gerçek var ki... Roberto Carlos, gücünü pozisyonları çirkinleştirmekte kullanmadı. İnsanları da kullanmadı. Ne soytarılara meze oldu, ne asaletine toz kondurdu. Dünya çapındaki itibarında zerre kadar azalma olmadı. Fenerbahçe taraftarı kendilerini ona karşı borçlu hissetmiyor, hakkını da helal ediyorsa. Diyecek sözümüz yoktur. Ortada bir borç varsa eğer. "Haram eksperleri", topluma olan borçlarını ödesinler. En azından bikini borcunu!