Tarih kendi yapraklarını süpürürken, yüreklerde izler bırakır. O yüzden eski zamanların, namuslu adamlarını hep merak ederim. "Galatasaraylı Metin Kurt ne yapıyordur şimdi?" Kitap okuyan ve okuduklarına tutkun olan adam. 1970'li yılların çizgi efsanesi. Çizginin kenarında giderken, ayağındaki top güller açardı.
* * *
Asgari ücretle futbol oynayan tek adam. İlkeleri paranın üzerindeydi. Ayaklarını konuşturmayı bildiği kadar, ayaklanmayı da bilirdi. Kimsenin kayığına binmedi. Kimsenin elini, eteğini öpmedi. Ve kimselere de, falanca adamın selamını götürmedi. Başı dik, onuruna düşkün adam.
* * *
Ne zaman ki, cehaletin sırtından geçinen futbolcu eskileri medyaya egemen oldu. Ülkenin en aydınlık yerlerine karanlıklar oturdu. Ne zaman ki, medyanın ağaları, kumanda edeceği futbolcu eskilerini gerekli yerlere enjekte etti, çocukların zehirlenmesi hız kazandı. Merak ediyorum, bizim gibi üçüncü dünya ülkelerinde, insanı onurlu kılan nedir? Popülerlik mi? Para mı? Ahlaksızlık mı?
* * *
Bu ülke, düşüncesi olan insanları öldürmek için elinden geleni yaptı. Tarihin boş sayfalarını öyle boş adamlar doldurdu ki. Soysuzlar tarihi doldu taştı.
* * *
Metin Kurt'u hatırlatacak bir şeyleri yoktur, ekrandaki şöhret abazanlarının. Ama güçlü adamların arkasında durmanın getirisi boldur. Bazen futbolcular ülkelerine layık olmaz. Bazen ülkeler futbolcularına. O yüzden unutulmuş isimleri hatırlatmaktan gurur duyarım. Bugün ekranlarda, gazetelerde, Metin Kurt'a benzemeyen, el etek öpen, medyatik çetelerin uzantısı eski futbolcuları gördüğüm zaman soruyorum. "Kaybeden kimdir?" Türkiye, Metin Kurt gibi insanları göze alabilseydi. Bugün gözde bir ülke olurdu. "Sözde Avrupa ülkesi" olacağına...