Şike diye bir meselesi var ülkenin. Kimsenin çıtı çıkmıyor. Üstelik üzeri örtülmeye çalışılıyor. Dün yapılan şikeler, bugün yapılacak şikelerin anasıdır. Başka ülkeler, adı geçen maçlardaki futbolcularını sorguluyor. Bizim ülkemizdeki Futbol Federasyonu, şikeyi soruşturmalardan muaf tutuyor. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak, bizim ülkemizdeki en geçerli yasalardan biri. Ne garip değil mi? Mahmut Özgener'i ya kura çekimlerinde görebiliyoruz. Ya da yemek masalarında.
***
Düşünüyorum daBu meselenin üzerine gidilse, şike teşkilatı mı çöker? Futbol imparatorluğu mu? Ucu, bir yerlere mi dokunur? Hepimiz biliyoruz ki biz karanlık bir ülkeyiz. Hepimiz biliyoruz ki şikeye sözde karşı duran, özde "Nasıl olursa olsun başarı" diyen yöneticiler memleketiyiz. Futboldaki orman yasalarının belinin kırılması isteniyorsa, bu meselenin üzerine gitmek gerekmez mi?
***
Şikeyi masum eylem gibi göstermek isteyenler var. "Aman canım ne olmuş, falanca futbolcu da yapmıştı." Onlar şaibe cennetinin kralları. Gazete ve televizyon ağalarına bakıyorum, maçlardaki bir pozisyonu günlerce ülke meselesi haline getirenler, şimdi geviş getiriyor. Futbolu nüfusuna geçirenler, şike puştlarına niye dişlerini geçiremiyor? Hani temiz ülke istiyorlardı? Gerçeklerle yüzleşmek para getirmiyor mu yoksa? Reklam araları dolmuyor mu? Kerpeten mi gerekiyor, onların ağzını açmamız için?
***
Derinlikler inilmez olan değildir. İnsinler. Biraz delikanlı görsün memleket. Pozisyonlarda, hakemleri telef etmekle, yeteri kadar kahraman oldular. Parayla yatıp, parayla kalkar oldular. Ama bilinmelidir ki. İnsanlığın para kadar, şerefe de ihtiyacı var.
***
Yemek masalarında şerefe kadeh kaldırmakla, o şerefe nail olunmuyor.