F.Bahçe kalite anlamında Twente'yi ikiye katlar herhalde. Ama takım oyunlarında tek başına belirleyici olamıyor skor. Çünkü kadro kalitesinin sahaya yansıması için ayrıca yapılması gereken şeyler var. Söz gelimi, maç öncesi hazırlıklar, sahaya sürülen 11, bu 11'in rakibin özelliklerini gözeten bir taktik ve sistemle 90 dakikayı çıkarması ve en önemlisi futbolcuların gereken ciddiyetle düşünmesi, hareket etmesi ve davranması zorunludur. Zaten kimi takımların kendilerinden daha kaliteli rakipler karşısında inanılmazı başarmasının ana nedeni de budur. İşte F.Bahçe'nin bence şu andaki en büyük sorunu bu. Zira kadronun kalite ve derinliğini yeterince değerlendirmiyor kenar yönetimi. Futbolcuların önemli bir bölümü yeterince motive oynamıyor, kendilerine, arkadaşlarına ve hocalarına güvenip, inanmıyorlar. Dolayısıyla takım ruhundan yoksun olarak sahaya çıktıkları için de kalitelerini yansıtamıyorlar.
Kalite sahaya yansımadı Biliyorum, dünya futbolunda ekol olmuş bir ülkenin temsilcisiyle oynadı dün akşam Fenerbahçe. Ama gördüğünüz gibi Holanda Ligi'nde Ajax, AZ Alkmar, Feyenoord ve PSV gibi takımların önünde namağlup lider olarak yer alan Twente neredeyse ilk 10 dakika sahasından çıkamadı. Ve sarı-lacivertliler kalitelerinin karşılığını sahaya yansıtmış olabilseler, bir elin parmaklarını bulan pozisyonlardan en az 2-3 farklı bir skor çıkarırlardı. Şimdi şu maçta kaçırılanlar belki sorun yaratmadı. Ama ya bu kaçırılanların bir faturası olsa, söz gelimi bu yüzden gruptan çıkılmasa olacak iş mi? Panter kesilen Boschker'i, Mehmet Topuz ve Güiza'nın geçememesini anladık haydi, ama Alex gibi bir soğukkanlılık ve irade bankası bile çok net pozisyonları harcıyorsa, ortada sorunlar var demektir. Sonuçta F.Bahçe grubundan lider çıkmayı başaran ilk Türk takımı olarak alkışı hak etti.