Neden? Arda Turan her şeyiyle mükemmel bir çocuktur. Ailesi ile olumlu ilişkileri herkesi kıskandıracak kadar da güçlüdür. Arda zaman zaman dar durumda olanların kurtarıcısıdır. Oynadığı mahalleye gider ihtiyacı olanların yakıt paralarını öder. Bu yetmez aile kütüğünün bulunduğu köyün imamının evini onarır. Bu konuda eli hiç cebinden çıkmaz. Dürüst ve namuslu bir genç olan Arda'nın gizlisi saklısı olmadığı gibi her şeyi aleni ve açıkta yapar. İşte Arda olaylarının düğüm noktası da burada başlar.
SUÇLU KİM? Arda'nın çapkınlıkları manşetlerden inmez. Paparazzi programlarının liste başıdır. Biraz kötü oynadı mı? Medya onu dilim dilim doğrar sonra da saha dışına atar. Genç adam neredeyse futbolu bırakacak hale getirilir. "Ondan kaptan olur mu?" tartışması üç ciltlik kitap haline gelir. Ama hiç bitmez, hep yeni şeyler bulurlar. Üstelik gazetelere ve TV'lere çok genç yaşta müdür olanların, onun genç yaşta kaptan oluşuna karşı çıkması son derece ilginçtir. SORULAR: 1- Arda eğer Galatasaray değil de Fenerbahçe'de oynasa ne olurdu? Ortaya kellemi koyarım ki hiçbir şey olmayacaktı. Üstelik Ataşehir gecelerinde ya da daha başka semtlerde dillere destan eğlenceler nasıl kapatıldıysa, Arda'nın da hiçbir şeyini görmezler, duymazlar ve yazmazlardı.
2- Yani bütün suç Arda'yı yıpratan ve dillerine dolayan medyada mı? Tartışmasız evet. Üstelik medyanın bir kesimi Aziz Yıldırım'ın istemediği hiçbir şeyi yazamazdı. Ayrıca Arda, Fenerbahçe de olsaydı Aziz beyin himayesinde olacak, basının da korumasına girecekti.
3- Yazı başlığında "Suçlu Arda'dır" diye neden yazdım? Çok basit. Arda delikanlı çocuk. Diğerleri gibi hiçbir şeyini gizli-saklı yapmıyor. Sabaha kadar eğlendiyse herkesin gözü önünde eğleniyor. Sevgilisiyle dolaşıyorsa en iyi yerlerde oturup kalkıyor. Arda, bütün bunları yalanla dolanla, inkârla ve gizli kapaklı yapmadığı için suçludur! Unutmayın, Arda değişmez... Arda bildiği yoldan gider, hem de dürüstlük çizgisini ihlal etmeden.