Trabzonspor, bu yabancı hocalardan rahat nefes alamayacak galiba. Hugo Broos, ülkesindeki HLN gazetesine verdiği röportajda, başarısızlığından çok kentin yapısından bahsetmiş. Bu farklı çıkış, şimdilik bordomavili takımın başarısızlığını unutturdu. Belçikalı, "21 yılda, 23 yabancı gönderildi. Ezan sesinden uyuyamıyorum" demiş. Biz de Avrupa'ya gittiğimizde kiliselerin 'çan' sesinden uyuyamıyoruz! Ama din özgürlüğüne olan saygımızdan hiç şikayet etmedik. Bir de sayın Broos, kentteki kırmızı ışıklarla ilgileneceğine, golcülerin haline bir baksın. Silah dükanının önünden geçerken bizim kaptan Egemen aklına geliyormuş, sözde 25 silahı varmış! Eminim ki Egemen'in öyle bir serveti yoktur. Kaldı ki bir Avrupalı onlarca silahını evinde saklayıp, "Kolleksiyoncuyum" havaları atıyor. Bir Türk aynı şeyi yapsa, sorun mu olacak yani! Broos, bazen de keşke spor malzemesi satan dükkanların önünden geçse. Belki o zaman futbolun nasıl oynandığı aklına gelir!
Kaosla geçen 25 sene Sezon başında 4 transfer yapılmasını isteyen Broos'a iyi ki uyulmamış. Gabriç'in hali ortada... Diğer 3 isim de alınsa, şimdi takımda 'döküntü' birkaç isim daha olacaktı belki de! Broos'un bunları bırakıp, bir an önce takımını toparlaması gerek. Her Avrupalı'nın yaptığı gibi kendini Türk insanından üstün görmeyi bıraksın. Önce dönüp, kadrodaki yabancıların haline baksın. Takımdaki 'disiplin' sorunu apaçık görülüyor. Daha önce verilen araların iyi değerlendirilemediği de bir gerçek. Bu hafta sonu rakip Kasımpaşa... Hiç de kolay olmayacak, İstanbul'da 'delifişek' Yılmaz Vural'a karşı mücadele etmek. Adım gibi biliyorum ki bir Yılmaz Vural, iki Hugo Broos eder. Bu nedenle, Broos'un 'ezan sesi, trafik, transfer veya silah' ile kafayı yoracağına 'Vural'ı nasıl alt ederimi' düşünmesi lazım. Yoksa 21. yılda giden 24'üncü antrenör olabilir. NOT: Davet edildiğim TV programlarında Trabzon'un kurtuluşunun 11 Türk çocuğu ile olacağını belirtiyorum. Bu görüşe katılanların sayısı artıyor. Artık Trabzon bunu tartışmalı.