Bir futbol maçının bu kadar olmayacak mevzuların üzerine oynanması bir talihsizlik. Karşılaşmayı oynayacak iki taraf adına da aslında. Bir taraf futbol oynamak istiyor ama sınırlarla karşılaşıyor; diğer takımın dünyayla ilgili düşleri var. Diyarbakırspor daha birkaç gün önce 'sahaya çıkmayacak takım' durumundaydı. Siz böyle bir ekibin futbolcusu olmak ister miydiniz? Yine de skoru etkileyecek oyuncularının özel çabalarıyla, rakiple didişmeden futbol oynayacak birkaç ismin çabasıyla Galatasaray'ı zorladı. Hem de 'Evet işte eski hallerine benzer bir şeyler yapacaklar' denilen bir anda gol bularak. Üzücü bir başlangıçtı Galatasaray için ilk dakikalarda gelen gol. Çizgi halinde yakalandı defans ve Diyarlıların o fuleli esmeri affetmedi. Yıldızlar duruyordu Galatasaray'da. Kewell etkisiz, Arda yokları oynuyordu. İş Barış'ta düğümlenecek gibi görünüyordu çünkü ev sahibi ekibi yenmek iyi olduğu kadar sıkı bir uğraşı gerektiriyordu.
İstikrar sinyalleri Yalnız G.Saray defansı çıkıp takımı öne ittiği anlarda rakip ceza sahası önünde "oynamaya" başladı sarı-kırmızılılar. İşte orada Arda tekniği, Kewell ustalığı ve Nonda kıvraklığı gerekiyordu. Oysa iki ustanın sessizliğine Nonda da ayak uydurunca Galatasaray'ın gol bulması tesadüflere kalmıştı. Tam o anda her ileri çıkışını fırsat bilip girip tehlike yaratılan Sabri iyi bir takiple beraberliği sağladı. Rijkaard istikrar gösterecek ekip kurgusunda karar kılmış olmalı ki Mehmet Topal ve Nonda ile başladı. Bu Galatasaray için iyi gibi görünüyor şimdilik. Üretkenlik istikrar oyuncularına yıldızların ve ustaların katılımıyla mümkün olacak bir şey. O yüzden lig yürüyüşüne "şimdilik!" şerhi düşüyoruz.