Tüm Avrupa maçlarının toplamından en iyi istatistikle ayrılmış Rijkaard'lı Galatasaray. Rakamlar "her şey demek değildir" diyorum ama çok şeyi de anlatıyorlar işte. Bir kez daha "Avrupalı Galatasaray" dedim maç sonuçlarının geçmişi-bugünü arasında gezinti yaparken Tobol sınavından bu yana 9 karşılaşmanın tamamından kârlı ayrılmış sarı-kırmızılı armada. Netanya'ya attığı 10 gol, Levadia'ya attığı 6 gol bir şeylerin göstergesi olsa gerek. Panathinaikos maçının verimli bitişini de buna ekliyorum. Tamam "isim" takımlarla oynamadılar ama bu Galatasaray'ın Avrupa karnesindeki "hal ve gidişinden" bir gram eksiltmez. Hatırlayalım hep üzerine oynanan Arda -buna ben de dahilim- ve Baros kenardaydı dirençli kadronun 4'lediği maçta Galatasaray. Bir Avrupa engelinin Arda'sız da atlatılabileceğini gösterdi ortaya koydukları oyun. Buradan bir önceki değerlendirmeme döneyim; takım zenginliği olarak düşünebileceğimiz yeteneklerin olmayışı Galatasaray'ın başka bir hale geçişini kolaylaştırıyor gibi... O hal ki Rijkaard'ı renkli isimlerin buluştuğu bir kadro seçeneğinden; istikrar gösterecek bir ekip mücadelesine daha fazla ilgi duyar bir hale getirebilir.
Olmazsa olmazıdır Şu söyleyeceğim her karşılaşmanın başına asılacak bir tabela gibi duruyor artık: Galatasaray herhangi bir karşılaşmayı sadece bir futbol maçının olanakları ölçüsünde oynamaz, sarı-kırmızılıların her maçı bir anlayışın hallerine ilişkin önermelerle doludur. Bunu oyuncularına ve kamuoyuna anlatmakta güçlük çekiyor Rijkaard... Avrupa Galatasaray'ın olmazsa olmazıdır. Bu maç için de rakamlar ve oyuncu kadroları üzerinden bir karşılaştırma maçı hafife almak olacaktır. Kendi sahasında hiç kaybetmeyen Rumenlere karşı mücadele olacak bu kez, hem de Avrupa'da maç kaybetmeyen bir "bu sene Galatasaray" ını izleyeceğiz... Uzak erimli şutlarıyla Kewell'ı, sihirbaz Keita'yı... Soslu biraz ama tıkır tıkır işleyen Galatasaray'ı...