Galatasaraylı futbolcuların artık derbiyi unutup kendilerine gelmesi gerekiyordu. Bucaspor maçında başta Arda olmak üzere hepsinin yüzünde hüzün ve umutsuzluk vardı. Sivasspor karşılaşmasında tribünlere bakıyorum onlar da sanki boşvermişler. Stadın yarısı boş, olacak iş değil. Bu takım hâlâ şampiyonluğa gidiyor ama bu yolda yalnız. Kulağıma Liverpool taraftarlarının sesleri geliyor: ''Bu yolda asla yalnız yürümeyeceksin.'' İşte bu söz her şeyden çok önemli futbolcular için. Onlar derbiyi kaybetmiş olabilirler, ama unutmayın ki bu takım UEFA ve Süper Kupa'yı kazanarak tarihe geçti. Şu anda Türkiye'de bu başarıyı yakalamış 2. bir takım da yok. Kısacası böyle büyük bir takımın taraftarı da büyük olmalı. Zor günlerde de takımına sahip çıkmayı bilmeli.
Favori hâlâ Cimbom Maça gelince... Ev sahibi takım çok istekli ve hızlı başladı. Barış'ın takıma girmesi orta sahayı biraz daha canlandırmış gözüktü. Mehmet Topal tek ön libero gibi gözükse de Mustafa ve Barış ona yardıma gelerek işini kolaylaştırdılar. İlk defa Mustafa Sarp ileriye daha dönük oynarken forvete de yardımcı oldu. Gerçi 'efsane' Sivasspor'dan eser kalmamış ama sarı- kırmızılı futbolcular maçı bayağı ciddiye alarak oynadılar ki doğrusunu yaptılar. 2 golü ilk yarıda bulunca da ikinci yarıya daha rahat başladılar. Bu arada Arda da bu karşılaşmada kendini toparlamış ve istekli bir görüntü çizdi. Derbi sonrası bir hayli yıpratılan genç futbolcunun bu kadar erken toparlanması da sevindiri. Bu kadar ağır ve yanlış eleştirileri hak etmiyor. Galatasaray için zor günler esas şimdi başlıyor. Bu galibiyetin devamını getirmeleri şart. En önemlisi takım olabilirlerse ki, bana göre olurlar, şampiyonluğun en güçlü adayı yine onlar. Ama bu yolda yalnız kalmazlarsa!