Galatasaray, fizik ve kondisyon yönünden Tobol maçına hazır sayılırdı. Ancak taktiksel açıdan hazır olduğunu söylemek yanlış olur. Rijkaard sistemde değişiklik yapmayıp takımı yine 4-3-3 sisteminde oynatırken, sarı-kırmızılı futbolcular ise bu sistemde oynamakta çok açık zorlanıyorlardı. Bu da çok normal, çünkü takımın ne stoperleri ne de defansta oynayan kanat oyuncuları bu sisteme uygun değiller. Sadece orta sahası böyle bir oyun kurgusuna müsait. Ancak onlara da ayak uyduramazsanız, böyle bir oyun kurgusunda son derece zorlanırsınız. İlk maçta deplasmanda alınan 1-1'lik skor, rövanş için fena bir sonuç değildi.
Sabır gerekiyor Herkes Ali Sami Yen'de "fark" bekliyordu ama Tobol çok koşan bir ekipti. İlk yarı da sadece Arda ve Yaser ile 2 pozisyon bulan sarı- kırmızılılar, bu yarıda gol atamadı. Ancak ikinci yarının başlarında Kazaklar yüzde yüzlük bir gol kaçırınca herkes 0-0'lık bir skora razı olmaya başladı. Çünkü bu skor tur için yetecekti. Ancak ilk maçtada da süper oynayan Mustafa, rövanş maçında da sahneye çıktı ve 64'te kafayla golü atarak takımına rahat bir nefes aldırdı. Mustafa, kamp boyunca çok çalıştı, bunun meyvelerini de yavaş yavaş topluyor. Galatasaray golden sonra oyuna iyice ağırlığını koydu. Rakip her ne kadar disiplinini bozmadıysa bile bu defa kalite farkı ortaya çıktı. Sarıkırmızılılar daha iyi oynamaya başladı. Tobol ise hâlâ kontrataklarla tehlike yaratmaya çalıştı. Ancak maçın son dakikasında golü bu defa Servet'in kafası ile bulan yine sarı-kırmızılı takım oldu. Karşılaşmada bu golle 2-0 sonuçlandı. Galatasaray bu turu geçti. Ancak henüz hazır değiller. Biraz zamana ihtiyaçları var. Yeni bir hoca, yeni bir oyun sistemi alışmak çok da kolay olmayacak. Biraz sabır gerek.