Galatasaray bu sezon Avrupa maçları dahil en iyi futbolunu Sivasspor'a karşı oynadı. Özellikle ilk yarıda sahada öyle bir takım vardı ki aynı Barcelona gibiydi. Sarıkırmızılılar, şampiyonluğa oynayan rakibini sahadan sildi. Bu yarı en az 5-0 biterdi. Ama sadece bir gol atabildiler. İlk yarıda takımda herkes muhteşem oynadı, sahanın her yerinde pres yaptılar, kazandıkları her topu çabuk oynayarak rakip kaleye taşıdılar. Ancak forvette özellikle Nonda iyi oynamasına rağmen en az 2 net pozisyondan yararlanamadı. Baros'un da bir şutu direkten döndü. Bu sezon Galatasaray'ın bu sezon Avrupa'daki tüm maçlarını da canlı seyrettik ama hiçbirinde bu kadar tempolu oynadığını görmedik. Avrupa kupalarına katılmak için en az bu maçtan beraberlik almaları gerekirken yine de galibiyet için bu kadar baskılı oynamaları da takdire değer. İkinci yarı herkes Galatasaray'dan fark beklerken gol yemesi gerçekten sürpriz oldu. Bize göre bu futbolun hakkı, bu golü yemek değildi. Konuk takım bu moralle saldırmaya da başladı. Bir-iki gol pozisyona da girdiler ama atamadılar.
Lincoln olmasın! Galatasaray da yediği golün şokunu atlatıp yine galibiyet için rakibinin üstüne gidince ortaya da zevkli bir mücadele çıktı. Sahanın en iyilerinden Arda, hem kendisinin hem de takımının 2. golünü atarak oynadıkları futbolun adaletini de sağladı. Galatasaray bu galibiyetle Avrupa kupalarına katılırken, iyi bir hoca ile önümüzdeki sezon hem ligde hem de Avrupa'da başarılı olur. Bu maçta istedikleri zaman nasıl futbol oynadıklarını herkese gösterdiler. Seneye Lincoln olmuş, olmamış hiçbir şey fark etmez. Bu kadroya yapılacak bir iki takviye yeterli. Sonuçta Galatasaray, son maçta da olsa UEFA Avrupa Ligi'ne kalmayı başardı.