Beşiktaş alternatifsiz değil!.. Murat Aksu'nun dün adaylığını resmen açıklaması bu anlamda çok önemli... Aksu, adaylığını Beşiktaş Divan Kurulu salonunda, yani Plaza'da açıkladı... Demirören yönetiminin bu konuda anlayış göstermesi yarışın centilmence geçeceğinin bir işareti olabilir... Bunu çok önemsiyor, alkışlıyor ve asıl meseleye geliyorum... Ne olacak bu Beşiktaş'ın hali?.. Son yıllarda en çok duyduğum soru bu... Yolda çeviren, stat yolunda denk gelen ya da elektronik postayla bana ulaşan Beşiktaşlılar hep aynı dertleri anlatıp çözümsüzlük korkusu yaşadıklarını dile getirdiler... Hiçbir şey yapamamaktan şikayet ettiler... Bu sözüm en başta onlaradır... İşte şimdi bir şeyler yapma zamanı gelmiştir... Çaresizlik yok, ümitsizlik yok, teslimiyet yok, Beşiktaş için harekete geçmek var... "Ben Beşiktaşlıyım" diyen herkese söyleyeceğim şudur: Ya genel kurula gelip oyunuzu kullanın ya da şikayet etmekten vazgeçin... Eğer yanlışları düzeltmek için bir şey yapmıyorsanız, halinizden memnunsunuz demektir... Öyleyse susun. Bu kadar açık, net ve kesin konuşuyorum... Beşiktaş'ın geleceğini merak eden ya gelip o gelecekte söz sahibi olsun ya da şikayet etmeyi kessin... Dün kulüpteydim, öğrendim ki birçok kongre üyesinin üyeliği düşme aşamasına gelmiş... Birçoğu henüz aidat yatırmadığı için genel kurulda oy kullanamayacak durumda... Bu inanılmaz bir tablo... Kimi küsmüş, kimi unutmuş, kimi umudu kesmiş... Peki arkadaşlar siz kime küstünüz?.. Beşiktaş'a mı?.. Üyeliğiniz düşerse Beşiktaş kimlere kalacak, hiç düşündünüz mü?.. 106 yıllık çınarın kaderini kimler belirleyecek, sizler mi, başkaları mı? Ne demektir aidat yatırmamak, böyle Beşiktaşlılık olur mu? Lütfen kendinize gelin... 31 Ekim'e kadar aidatlarınızı yatırın ve Beşiktaş'ın geleceği için kimi faydalı görüyorsanız onu destekleyin. Beşiktaş'ın kaderini yüz, iki yüz oyu arkasına alan kongre simsarlarına bırakmayın... Tarihi bir dönemeçtir bu... "Beşiktaşlıyım" diyen yerinden kıpırdasın ve Beşiktaş'a sahip çıksın... Gün bu gündür.