Rijkaard transferi ortalığı salladığında herkesin ortak yorumu şuydu: Barcelona'da da kötü bir başlangıç yapmıştı. Türkiye macerası ise tam tersi muhteşem başladı. Eğer ilk birkaç maçlık puan kaybının ardından yavaş yavaş düzelen bir grafik sergilenebilseydi, eminim bugün kalemlerinin uçlarını bileyenler o zaman daha insaflı olacaklardı. Özellikle erken başlayan ön eleme mesaisi Rijkaard'a takımı tanıma ve sistemini oturtabilme şansı tanıdı. Resmi maçlar bile hazırlık kıvamında gerçekleşti. Böylece hem skor ve sonuç olarak üst düzey bir seyir izlendi hem de takıma oturtmak istediği sistemin uygulaması için zaman kazanıldı. Beşiktaş maçıyla başlayan total futbol felsefesindeki arızalar Kasımpaşa, Eskişehir ve Sturm Graz maçlarında kendini gösterdi. Peki ne değişti o müthiş başlangıcın ardından: 1- Galatasaray sezonu erken açmanın tipik yorgunluk sıkıntısını yaşadı. Özelikle Arda gibi ilk bir ayın taşıyıcı oyuncusu milli maç trafiğinin de etkisiyle fiziksel düşüş yaşıyor. 2- Yorgunluğa bağlı olarak gelen sakatlıklar taşların yerinden oynamasına neden oldu. Aynı tip oyuncu gibi olmalarına rağmen Gökhan- Servet ikilisi geride, Ayhan-Mustafa ikilisi ortada güzel bir senkron tutturmuştu. Önce Gökhan gitti, ardından tüm pas trafiğinin kalbi Ayhan.
Mehmet yeterli değil 3- Mehmet Topal geçen yıl geçirdiği sakatlıkların ardından kötü bir dönüş yaptı. Topal'ın oyun stili Rijkaard'ın sisteminde sırıtmaya başladı. Çünkü onun mevkisi topu kazandıktan sonra alabildiğine hızlı biçimde oyuna sokma üzerine kurulu. Ama Mehmet'in fiziksel yapısı buna elvermiyor. Ayhan ya da Linderoth ona göre daha şanslı. 4- Rakipler Galatasaray'ın oyun sistemine önlem almaya başladılar. Sıkıntı yaşanan tüm maçlarda kanatları tıkayan takımlar oyunu kilitlediler. Oyunu açacak olanların fiziksel düşüşleri zaaf oluşturdu. 5- Şans bu kez karşı taraftaydı. Sturm Graz ve Eskişehir maçlarında galip gelebilecek pozisyonlar vardı ama şans yoktu. Şimdi bizim gördüğümüz bu gerçekleri Rijkaard'ın görmemesi mümkün değil. Gereken önlemleri alacağını düşünmemek saflık olur. Nitekim Sturm Graz maçının ikinci yarısında Elano'yu forvete sürerek geride bekleyen adam sayısını azaltınca o müthiş total futbol yarım saatliğine de olsa geri geldi. Bence, Fenerbahçe derbisi öncesi bu küçük düşüşlerin olması sadece hayra alamettir. Rijkaard bu düşüşün faturasını Kadıköy'de rakibine çıkartarak bozulan imajını düzeltecektir.