Fırsattan istifade ederek hem as oyuncularını dinlendirmek hem de rotasyon yaparak yedek oyunculara maç deneyimi kazandırmak onları diri tutmak açısından akıllıcaydı. İşi ilk maçta bitiren Galatasaray üçüncü sınıf rakibine karşı çok üstün bir oyun ortaya koydu. Uzun pasların çok az uygulandığı, ancak kanat değiştirmek adına kontra topların kullanıldığı, orta sahada bol ayağa pas yaptı Cimbom. Bu klasik Barcelona sistemi iyice oturduğu zaman her maçta rakip kaleci ile karşı karşıya pozisyonlar daha çok bulunacaktır. Levadia Tallinn takımı ilk şutunu 30. dakikada atabildi. Aslında Galatasaray için iyi bir antrenman maçı gibi oldu.
Gol kaçırma yarışı İlk yarıda Serdar, Nonda ve Barış ile net pozisyonları kullanamadı Galatasaray. Barış demişken takımda bu sene düşüş içinde olan bir tek onu görüyorum. Sanıyorum kendini direkt oyuncu olarak gördüğü için bir kırgınlığı var ve bu da oyununa tesir ediyor. Galatasaray orta sahasında forma kapmak bu yıl aslanın ağzında değil adeta midesinde. İyi bir profesyonel olarak hocasının isteklerini yerine getirmeli ve uyumsuzluk yapmamalı. Savunma tandeminde sevindirici olan topu oyuna sokmadaki şişirme alışkanlığından vazgeçip yerden ayağa ve telaşsız oyun başlatmaları. Bu bir format ki Servet-Zan ikilisi de aynı şekilde oynuyorlar. İşte teknik direktör farkına bir örnek daha.
Franco güven vermiyor 50. dakikada yenen gol de Galatasaray'ın bu yılki klasiği halinde. Kısa boylu oyuncuların duran toplarda kafayla attıkları goller hem savunma hem de kaleci hataları. Leo Franco bu yıl Galatasaray'ın yumuşak karnı olacak gibi. Belki az top gelmesinden soğuyor olabilir ama De Sanctis'ten de bir farkı yok gibi. Bir problem de sol bek mevkiinde var. Volkan Yaman ilk 24'te tutulmayacak bir oyuncu değil. Neden apar topar satıldı anlamakta zorlanıyorum. Neticede UEFA Avrupa Ligi'ne zorlanmadan kalındı. Rijkaard umarım dile getirdiğimiz eksikleri zaten tespit etmiştir.