Geçen hafta erken maç oynama cezasını savan Galatasaray, Ali Sami Yen'de son derece coşkulu bir seyirci topluluğu tarafından karşılandı. Gittikçe iyi yönde yükselen bir grafik çiziyordu Galatasaray. Maç öncesi hafif bir şok yaşandı Elano'nun rahatsızlanmasından. Ama 3 senedir zaten Florya'nın havasından mı suyundan mı bilinmez, bir hastahane görünümü sürüyor oralarda. Denizlispor karşısına radikal bir şekilde klasik geri 4'lüsünü değiştirip yedek savunma hattı ve Ayhan'sız çıkan Rijkaard "Ben yediğimden fazlasını atarım" der gibi sıkı bir rotasyona girerek sahaya çıktı. Barcelona gibi maddi sorunu olmayan ve kenarda 15 oyuncuyu oturtabilecek yönetim kudreti içinde olan takımlarda bu yöntem aşina geliyor bize ama büyük fedakârlıklarla alınan önemli oyuncuları kullanmama lüksüne alışık değil seyircimiz. Galatasaray'ı iyi etüt etmiş görünen Denizli, Angelov'u tek forvet bırakarak, kanatları kapatarak önde basarak başladı. Disiplini uzun süre korudu.
Ayhan farkı ortaya çıktı Kişisel varyasyonlarla Denizli savunması pek delinecek gibi değildi ilk yarı. Bu arada bir de Denizli golü Volkan Yaman kanadından gelince maç zora giriyor. İlk yarı uzatma penaltısı devre arasına moralli giriliyor en azından ama yolunda gitmeyen bir şeyler var. Arda'nın galibiyet golü Volkan-Hakan Balta değişikliği beraber geliyor. Ayhan'ın ne kadar önemli olduğu oyuna girdikten sonra dramatik oyun kalitesi değişikliği ile ortaya çıkıyor. Oyunu riske eden Denizli, Keita faktörünü atlayınca bir anda coşan seyirci ve fark geliyor. Her oyundan çıkan oyuncusunu sıcakkanlı ve vakur bir şekilde kucaklayıp tebrik eden Galatasaray teknik direktörü, maça yaptığı zamanında müdahalelerle damgasını vurdu. Hocalı oynamaya başlayan Galatasaray'ı önümüzde sıkı bir maç rallisi bekliyor. Bu derin ve kaliteli kadro çok iş yapacağa benziyor. Bir büyük bravo Emre Aşık'a... Umarım genç oyuncular bu örnek ağabeylerini model olarak alırlar.