25 Haziran'da sezonu açtığı andan itibaren Galatasaray, dokuzuncu resmi maçına çıktı. Bu resmi maçlar içinde 6 Avrupa Ligi eleme maçını ve 2 lig maçını düşünürsek, en ciddi ve belli bir gücün üzerindeki takım Kayserispor'du. Dolayısıyla bu karşılaşmada ortaya konacak performans benim için çok önemliydi. Teknik direktör Frank Rijkaard sahaya, Levadia mücadelesindeki ilk 11 ile çıktı. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki perşembe günü Estonya'da rotasyon yapacaktır. Bugüne kadar Arda Turan santrfor arkası oynayabilir mi, oynayamaz mı tartışmaları vardı. Ama son iki maç gösterdi ki Arda burada ıslık çalarak oynar. Rijkaard'ın, ısrarlarından bir tanesi de Aydın. Yine kadrodaydı. Rijkaard, ısrarında iyi de yapıyor. Bence Aydın, Türk futboluna kazandırılması gereken bir oyuncu.
Kötü oynayan yoktu İlk yarı Sabri ve Keita ikilisi rakip takımın sağ kanadını felç etti. İkinci yarı ise bu sefer de sol tarafı Elano ve Arda ikilisi dağıttı. Elano, ilk defa 45 dakika oynadığı bir resmi maçta yabancılık çekmeden ustaca işler yaptı. İlerisi için taraftarı ümitlendirdi. Aslında çok yetenekli olmasına rağmen tuhaf goller yeme konusunda uzman olan Süleymanou yine ilk iki golde bunu kanıtladı. Özellikle ikinci Galatasaray golünde kornerde yardıma gelen Makukula klasik savunmaya gelen santfor sakarlıklarından birini yapınca zora giren maç bir anda Galatasaray'ın lehine döndü. Sarı-kırmızılılarda, sahada vasatın altında oynayan futbolcu yoktu.
Penaltılar güme gitti Özellikle Mustafa Sarp ve Arda Turan takımlarının en iyisi olarak görüldü. G.Saray'ın, 4 gollü galibiyetinden daha çok takım oyununu ve disiplini 90 dakika devam ettirmesi bu yıl çok gol atan bir Galatasaray izleneceğinin kanıtıydı. Maçın ilk devresinde Milan Baros'a, ikinci devre de Mustafa Sarp'a yapılan iki penaltıyı da unutmamak lazım. Bunları atlayan Halis Özkahya genelinde çok iyi götürdüğü 90 dakikada eksi puan aldı. Galatasaray seyircisi de bu sezon son derece istekli ve heyecanlı. Nevizade akşamları devam ediyor.