Bilica kart cezalısı, Özer sakatlıktan yeni çıktığı için tam hazır değil. Mehmet Topuz zaten sakattı. Yetmemiş gibi Alex de sakatlandı geride bıraktığımız hafta sonundaki Sivasspor maçında. İşte tam da bunca olumsuzluğun üst üste bindiği bir dönemde bu akşam Sion'la önemli bir maç oynayacak Fenerbahçe. Hepsi bir yana, ama geçen sezon böyle bir durumda Alex'siz sahaya çıksa Kanarya, herhalde koyu bir umutsuzluk çökerdi camia ve takımın üstüne. Eh, haksız da değillerdi hani. Çünkü üstadın sırtlamasıyla ancak soluklanıyordu takım geçen sezon, hatta onsuz sıradan rakipler karşısında bile sıradanlaşıyordu çoğunlukla. Oysa bu sezon hiç de sorun olarak bakmıyor kimse bu tür eksiklik ve sakatlıklara. Bilica yoksa Lugano, Önder, Bekir ve Deniz var oradaki boşluğu dolduracak. Mehmet Topuz'un görevini Kazım ve Deivid de yapabiliyor pekala. En önemlisi, (futbolun şairi) Alex'in yokluğunda Emre, daha da olmazsa Santos takımı organize edebiliyor, dümene geçebiliyorlar Sivasspor maçında da gördüğümüz gibi.
Yola devam Kaldıkadrosunda doğabilecek sorun ve zaaflar karşısında statik davranmayan, yeni sistem ve taktiklerle sorunu çözebilecek birikim ve iradeye sahip bir teknik direktörce yönetiliyor artık Fenerbahçe. "Aynı sisteme mahkum olmak, mezarlıkla eşdeğerdir" demişti Daum, unutmayın. Yani, Alex'siz maçlarda takım kapasitesine ulaşacak çözüm üretemezse, sistem değişikliğine gidecek ve çift forvetle oynayacak bir kadro ve buna rahatlıkla karar verebilecek bir teknik direktör söz konusudur bu sezon. Bazı adale sakatlıklarını işaret ederek, teknik heyetin antrenman yöntemi hakkında soru işaretleri ortaya atan arkadaşlara katılmak mümkün değil. Zira Daumve Koch sadece ülkemizin değil, Avrupa'nın da bu işi en bilimsel yapanları arasında liste başında yer almaktadırlar. Dolayısıyla, daha önce de belirttiğim gibi Daum ve öğrencilerine güveniyor ve inanıyorum. F.Bahçe tam hazır olmasa bile bütün sorunları aşabilecek, Avrupa ve Turkcell Süper Lig'de yoluna devem edecektir.