Şimdi pahalı transferlerin hasat zamanı. Fenerbahçe Yönetimi Sivas maçının bilet fiyatlarını açıkladı. Kale arkası 55 lira. En ucuz bilet olarak tabir edilen kale arkası geçen sezon 44 liraydı. Yüzde 25 zam. Fenerbahçe taraftarına sevginin katlamalı bedeli! Bu da gösteriyor ki, transferin fiyakası yöneticilere ait. Ödemesi taraftarlara. Birkaç yıl önce Old Trafford'u gezmiştim de, yetkililerle sohbetim olmuştu. Stadın gezdirilmesinden kazanılan gelir, lüks locaların satışından elde edilen gelirle birlikte toplanıyor ve bilet fiyatlarına yansıtılıyordu. Yani taraftarına daha ucuz bilet satmanın yollarını arıyordu Manchester United yöneticileri. Ayrıca İngiltere şartlarıyla, Türkiye şartları arasındaki farkı görmek istiyorsanız, iyi bir örnek geçen hafta ayaktaydı. Chelsea-Manchester United karşılaşmasının Wembley'deki en ucuz biletinin fiyatı 15 Pound'dan (37 lira) satıldı. Bayern Münih'in de en ucuz bileti 15 Euro! Bizim ülkemizde acımasız bir karşı gösteri! Sanki pantolon bankası vardır taraftarların, elini cebine atınca para çıkar. O parayı kazanmak için canı çıkar da, kimse oralı olmaz. Yöneticilerin transferdeki bonkörlüğü, taraftardan çıkarılır. Transfer canavarı olmak, tribünleri de ateşe boğmaktır. Taraftar tribündeki enerji deposudur. Taraftar transferin kasasıdır. Taraftarın sırtına yükü bindirdikçe, yöneticiler rütbe alır. Transferdeki kazıkların parasını da taraftar öder, acının kirasını da. Yetmez! Kulüplerin vergi borcunu da öder. Taraftara "12. adam" derler. Topu topu o kadar. Taraftar, kulübün sattığı pahalı formayı sırtına geçirmezse. Onu da reddederler!
***
Hem cebinden, hem kalbinden veren tribünlerin felsefesi olmalı. Onlar sadece rakiplere değil. Kendilerine karşı yapılan haksızlığa karşı da örgütlenmeli. Para ağacı olarak görülmekten gocunuyorlarsa eğer! Bilinmelidir ki... Kulüp başkanları ve yöneticiler, taraftarın tepkisini asla vergiden düşemezler.