Alex'in kaptalığının bittiğini yazdım, tepki aldım. Olaylara at gözlüğüyle bakanlar, yırtınırcasına eleştirmek isteyenler, Fenerbahçeliliğimi tartışma ezikliğini gösterenler... Bir sürü insan...Taraftarlık, objektiflik, mantık nedir, kimin umrunda! Kendilerini "En büyük Fenerli" ilan edecekler ya, saçmalıyorlar da saçmalıyorlar. Körü körüne sadakat... Yaptıkları bu. Yazık! Hepsi de okumuş çocuklarmış. Ama şunu bilmiyorlar: Çarşambanın gelişi, salıdan belli olur. İşte, Alex'in marifeti... Hoca ile Aykut Kocaman'ı nasıl karşı karşıya getirdiğini görün. Daha beteri de var... Buyurun okuyun; Fenerbahçe, yeni Brezilyalı futbolcusu Bilica'ya imza attırıyor, yanında kulübün sportif direktörü Aykut Kocaman var. İmzalar atılıyor, Bilica Avrupa'nın en büyük kulübüne geldiğini söylüyor, sportif direktör Aykut Kocaman, Bilica'ya övgüler yağdırdıktan sonra şu soruyla karşı karşıya kalıyor: "Güiza ve kaptan Alex'in henüz kampa katılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" Aykut, kısa ve öz cevap veriyor: "Güiza'nın Konfederasyon Kupası maçları nedeniyle doğal olarak kampa geç katılma isteği olmuştur. Kulübümüz de kendisine belli bir süre tanımıştır. Alex'e gelince, takım kaptanı zamanında takımının başında olmalı.''
Kocaman'ın esamesi yok Açık ve net... Fenerbahçe Futbol Takımı Sportif Direktörü Aykut Kocaman kızgın, kırgın, hayatı boyunca ne kampa, ne idmana, ne maça, ne kışa, ne yaza geç kalmamış, gelmemezlik etmemiş bir profesyonel... Üstelik sportif direktör. Daum onun emrinde! Ve sonra Alex sonunda döndü geldi. Daum'dan inanılmaz bir demeç: "Alex, kondisyon çalıştı. Benim kontrolümdeydi...'' Ardından idmanda başta Daumve Koch'un katılımıyla karşılama töreni... İşte balığın baştan koktuğunun resmi! Aykut Kocaman kızgın, habersiz. Ceza verme hazırlığında... Daum çıkıyor "Her şey kontrolüm altında" diyor. Alex, yine bir asist yaparak golü Daum'a attırıyor... Aykut Kocaman da böylece ilk mağlubiyetle tanışıyor. Üstelik Daum, bununla da yetinmiyor ve aynı basın toplantısında transferlerle ilgili bir soruya şöyle cevap veriyor: "Transfer konusunda zaman baskısı içinde değiliz. Bizim ilk adımımız önce takımı komple birleştirmek olacak. Daha sonra tabii ki yapılacak bazı transferler var. Ama burada da zaman baskımız yok. Başkanımızla her gün konuşuyoruz. Bu işler de yakın zamanda çözülecek." İnanılır gibi değil... Sportif direktör Aykut Kocaman'ın esamesi yok. Tanımıyor Daum, açık seçik tavır koyuyor... Beni şaşırtan Daum'un tavrı değil. O iyi hocadır ama maddiyatçıdır. İmza atmadan önce Aykut'a "evet" demiştir. Şimdi ipler elinde. İddia ediyorum her hareketine "Hayır" diyecek. Köprüyü geçti çünkü... Aslında beni şaşırtan bu gelişmeler değil, başkan Yıldırım'ın bu konudaki sessizliği... Sözler, tutulmak için verilir.