Bir takım aklıevveller yine saçma sapan ithamlarda bulunmuşlar, beni Tahir Kıran'ın tetikçisi ilan etmişler. Hiç tanımam, tanımak da istemem, uzak dursun. Özellikle de Fenerbahçe'den uzak dursun. Hiçbir zaman hiç kimsenin adamı olmadım, olmam da, olamam da... Ben Sayın Aziz Yıldırım'a olan saygımı kimseyle tartışmam. Bizim derdimiz Fenerbahçe, Aziz Yıldırım değil. Kulübün çıtasını yükselttiği için, yaptığı doğrular için nasıl saygı duyup alkışladıysak, yanlışlarını yazmak da boynumuzun borcu. Öbür türlü yalaka oluruz. Bu da adam olana yakışmaz. Ancak bunu meslek edinenler var maalesef. Sınırsızca ve şuursuzca savunanlar var. Arada bizi de suçluyorlar. Peki gelin bir empati yapalım. Biz kimi eleştirdik. Aragones'i. Siz kimi eleştiriyorsunuz Aragones'i... Biz kimi eleştiriyoruz. Güiza'yı. Siz de adamı yerin dibine sokan yazılar yazdınız. Bir maç oynadı, Beşiktaş'a gol attı diye övüyorsanız sizin adınıza üzülürüm.
Bana yanlışları anlatın Bana Maldonado transferini anlatın, Josico'yu anlatın, Burak'ı anlatın, Gökhan Emreciksin'i anlatın.. Son haftalarda gırtlak kesmeye yeltenen, Uğur'la, Deivid'le saha içinde kavga eden Emre'yi anlatın, Lugano'yu anlatın... Futbolcular sahada, adeta 'Karın deşen Jack' filmi çevirirken, bunları kuzu kuzu izleyen Volkan Ballı'yı anlatın... Lig bitiyor daha 10 gol atamamış Güiza'yı anlatın... Ne kadar milyon dolarları çöpe attığımızı anlatın, Kezman geri geliyor ondan kaç paraya kurtulacağımızı anlatın... Aragones'i gönderirsek ne bedeller ödeyeceğiz bunu anlatın... Allah aşkına kimse kimsenin Fenerbahçeliliğini kantara koymaya kalkmasın... Bunun altında da ezilirsiniz. Skora göre eyyam yapmayın kardeşim. Fenerbahçe, Beşiktaş'ı yenmiştir. Bunda acaip bir şey yok. Zaten hep kazanacağına inandığımız için kısa pantolonla gezerken Fenerbahçeli olduk. Kazanmadığı zaman anormallik var demektir. En rahat şampiyonluğu kazanacağımız bir sezondu, nal topluyoruz. Sizin de içiniz fıkır fıkır kaynıyor ama yazamıyorsunuz, bari yazanlara saygı duyun. Yakışmıyor...
Yakışan isimler istiyorum Ben futbolun profesyonel kadrolar tarafından yönetilmesini istiyorum. Paralarımızın çöpe atılmamasını istiyorum. Ahlaklı, terbiyeli futbolcular istiyorum, Tuncay gibi, Aurelio gibi, Ümit Özat gibi... Bu forma için ter dökecek futbolcular istiyorum... Bakın, Galatasaray'a bir Hagi geldi. Ahlaklıydı, sporcuydu, profesyoneldi, kin tutmazdı, takım içinde adam kayırmazdı, sadece ve sadece Galatasaray'ın menfaatlerini düşünürdü... Ne milli takım kampına kadın getirdi, ne alkolden ehliyetini kaptırdı, ne gırtlak kesti, ne arkadan kafa attı vs. Hagi, bir gün olsun, idman kaçırmadı, mazeret gösterip izin bile yapmadı... Adam geldi Galatasaray'ı UEFA ve Süper Kupa şampiyonu yaptı sonunda da 'Beynim emrediyor, ayaklarım uygulayamıyor' dedi futbolu şerefiyle bıraktı ve gitti. Bizim HAGİvatlar yapmadıklarını bırakmadı. Hâlâ bir 'Türkiye Kupası' alacaklar... İşte FARK bu... NOT: Hadi şimdi de beni Galatasaraylı ilan edin...