Önce federasyona ufaktan dokunalım ve de diyelim ki 'artık seyircisiz maç komedisine son ver.' Futbol gösteri oyunudur. Yeşil sahası, futbolcusu, hakemi ve taraftarı olmadan maç asla gösteri sanatına girmez. Tuzsuz yemek, şekersiz tatlı, öğretmensiz okul olamayacağına göre seyircisiz futbol da asla olmaz. Üstelik maç seyircisi evinde oturuyor, çayını, kahvesini ve içkisini yudumlaya yudumlaya karşılaşmayı izliyor. Yayını kapatamayacağına göre seyircisiz maç bir komedi oluyor. Yapılacak tek şey sıfırı bol ağır bir para cezası, alırsın maçı başka bir yere olur biter. Federasyondan sonra biraz da G.Saray'a bir iki lafımız olsun. Arkadaş diyorsunuz ki 'Bütün maçları kazanırsak şampiyon oluruz.' Buna züğürt tesellisi denir. Hangi takım hangi oyunla şampiyon olacak. Hâlâ doğru dürüst futbol oynayan bir 11 sahaya çıkamıyor. Eskiden cezalılar, sakatlıklar bahaneydi. Şimdi onlar azaldı ama takım eski tas eski hamam. Koca Galatasaray, Ankaraspor kalesine doğru dürüst bir akın bile yapmadı.
Masal dün sona erdi Bunu söylerken sizlerin 'her takımı yenip şampiyon oluruz' lafı aklıma geliyor, sonra da gülüyorum. Galatasaray oyuna başlarken seyircisiz şaşkın bir haldeydi. İlk 10-15 dakika baya bocaladılar. Bu arada 5. dakikada Ömer'in müthiş bir şutunu Sanctis ancak yumrukla kesebildi. 24. dakikada Barış'ın golü Galatasaray'ı rahatlattı. Ancak Ankaraspor'un top hakimiyeti beraberlik korkusunu her dakika yaşatıyordu. İlk yarıda oyun bir bende bir sende usülüyle bitti. İkinci devre seyircinin olmayışı, havanın soğukluğu tempoyu baya etkiledi. Galatasaray'ın gençleri Semih ve Serkan göz doldurdu. Baros yoktu, Kewell yoktu. Nonda 3-4 gol kaçırdı ama günün en büyük hatasını Bülent hoca yaptı. Baros'u çıkarttı, Hasan Şaş'ı aldı. Ne demiştik, 'Bu takımla, bu oyunla şampiyonluğa gidilmez.' Son dakikada kafa ile Meye golü atınca Cimbom'un ümitleri de sona erdi. Böylece şampiyonluk masalı ve Avrupa kupası iddiası bitti.