Lütfen dikkat edin. Ben, 50 yıldır çok maçlar göndüm. Galibiyetler, mağlubiyetler, mutlu, mutsuz günler, hepsini yaşadım. Ama bir tek şeyi ne gördüm ne duydum ne de yaşadım. "Sponsorların reklamları ile başarı aramak." Üstelik bu reklamlarla başarıyı aramak bir yana, futbolcuları ve topluma narkoz verilmesi hatalı bir gidişin başlangıcıydı. Bütün kaderi iki büyük maça bağlı bir takıma, hangi ülkenin teknik direktörü, "Gururuna sarıl, kendini feda et. Kanının son damlasına kadar savaşın" gibi edebiyatla hitap eder. Sayım Terim bu takımı acaba milli maça mı yoksa savaşa mı hazırladı? Benim anlamadığım ve çözemediğimde bu idi. Sponsorların ve Fatih Terim'in "Amansız" felsefesi, geride iki maçta da "Zamansız" olarak kapanırken sadece cepleri dolduran "Olumsuz" bir reklam oldu. Özellikle ilk 25 dakikalık futbolumuz, hezimete giden bir takım havasındaydı. Doğru dürüst pas yok, top kaybı çok, kısacası rakibin oyununa boyun eğmiş bir haldeydik. İspanya akıllı oynuyor, defansını öne çekip süratli oyunla gol arıyordu. Anlayacağınız herkeste bir ciddi endişe oluşmaya başlamıştı. Hatta 16 dakikada Riera'nın müthiş şutunu Volkan çok zor önlerken, nefesler kesiliyordu.
Arda'nın çabaları yetmedi 26. dakika bizi mutlu eden bir andı... Arda'nın soldan yaptığı süper güzel bir ortaya İspanyol kaleci Casillas çıktı. Ancak Tuncay ona ısrarla pres yaptı, topu almasını önleyip onu Semih'in önüne yuvarladı. Semih de boş vaziyette tabelayı değiştirdi. Bu gol herkesi uykudan uyandırdı. Golden sonra Milli Takım'a sanki bir sihirli değnek değmişti. Milli Takım, topu rakibine vermiyor, devamlı karşı sahaya atak yapıyor, gol arıyordu. Bu arada sahanın en iyi oyuncusu Arda goldeki gibi kestiği bir topa Tuncay ayak koysa, farkın ikiye çıkması içten bile değildi. Devre biterken Bosna-Hersek'in Belçika önünde 2-0 galip durumda olduğu haberi geldi. Bu, moralleri bozan bir sonuçtu. Ben ikinci yarıya daha iyi, daha sonuca giden bir oyunla başlayacağımızı bekliyordum. Ancak onların penaltı golüne kadar top bir orada, bir bizim kalede dolaştı. Ancak İspanyolların hedefi en az bir beraberlikti. Ama uzatmada biz onlara bir değil üç puan verdik. Böylece 'para var puan yok' maçı bizi üzdü. Umarım şimdi Afrikalılar bizi oraya beklediklerini anlatan reklamlarını ekranlardan kaldırırlar.