Türkiye Kupası'nı kazansa bile Aragones ile yollarını ayırmalıdır Fenerbahçe. Çünkü sarı-lacivertli kulübün taşıdığı misyonlar var. Söz gelimi, taraflı tarafsız her futbolsever güzel futbol ve Avrupa'da başarı beklentisi içindedir. Tesisleşme, kurumsallaşma konusundaki atılımlar amatör branşlardaki başarı bile futbol takımının birkaç sezonunu kapsayan başarısızlığını örtemez. Aragones benzeri hocaların verdiği zarar bununla da sınırlı değil. Ne yazık ki çok yetenekli futbolcularımızı körelterek Milli Takımımızı da olumsuz yönde etkiliyorlar. Bunun en önemli örneği İlhan Parlak, Burak Yılmaz ve Gürhan Gürsoy'ın şu anki durumlarıdır. Dere geçilirken at değiştirilmez gerçeğinden yola çıkarak Aragones'te ısrar etmeyi de anlayamıyorum. Tamam, bu sözün anlattığı çok şey var. İyi de dereyi geçmek için bindiğiniz at, at değilse ne olacak?
Güçsüz, ruhsuz, sorumsuz Dolayısıyla Aziz bey ve arkadaşlarının Fenerbahçe adına yaptığı ve alkışı hak eden çok hizmeti var. Ancak bu sezonki olumsuz görüntüyü yaratan İspanyol teknik direktörde ısrar ederlerse, hem o önemli hizmetleri gölgelenecek hem de önümüzdeki sezon adına kombine satamayacaklar. Kesinlikle yanlış anlamayın, sadece kaçan şampiyonluğa bakarak bütün bunları söylemiyorum. Tanrı aşkına Aragones ile yaşanan sakatlıkları, oynanan olumsuz futbolu, futbolcuların güçsüz, ruhsuz ve sorumsuz hallerini bir gözünüzün önüne getirir misiniz? Veya Dede'nin bu sezonki takımıyla fıtık olmayan kaç tane sarı-lacivertli taraftar sayabilirsiniz? O halde Aziz bey ve arkadaşlarına Fenerbahçe'nin misyonunu da göz önünde bulundurarak şimdiden önümüzdeki sezonun planlamasını yapmak düşer. Söylemeye gerek yok, böyle bir planlamanın içinde olmaması gereken tek kişi İspanyol teknik direktördür.