Şampiyonluk kovalayan bir takım için son haftalara girilirken ne gerekli değildir? Takımın gerilmesi, rakiplerin küçümsenmesi! Teknik adamların kontrolünü kaybetmesi! Yöneticiler tarafından transfer gündemi açılması! Rakiplerle ve hakemlerle polemiğe girilmesi! Taraftarın kontrolünü kaybetmesi ya da taşkınlık yapması! Emniyet ile gerginlik yaşanması! Beşiktaş'ın gündemini iyi takip edenler, üstte sıraladığım yanlışlardan birkaçını eminim ki hatırlayacaktır. Beşiktaş taraftarı şampiyonluk yürüyüşüne çıkmışken, takıma bu mesaj Yıldız'dan-Dolmabahçe'ye takım otobüsüyle yürünerek verilmişken; gereksiz gerginlikler hiç kimseye fayda getirmez. Emniyet teşkilatımızın 146. kuruluş yıldönümünde ne taraftara Dolmabahçe'de atılan biber gazları, ne de İnönü'de cevaben yapılan protestolar günün anlamıyla uyuştu! Şık da kaçmadı. Beşiktaş'ın hiçbir maçını kaçırmayan ve en ateşli taraftar kadar şampiyonluk isteyen Celaleddin Cerrah müdürün pozitif yaklaşımıyla bu sorunun dün gece kapatıldığına inanıyorum. Kayseri maçına gelince. Takımda müthiş bir kazanma hırsı oluştuğu hissediliyor. Ancak maça gördüğü iki sarıdan kırımızı kartla damgasını Ali Turan'ın vurduğunu söyleyebilirim. Beğenerek izlediğim Ali Turan'ın dün ikinci sarı kartı getiren hatası tecrübesine yakışmadı. 60 dakika 10 kişiyle oynamak zorunda kalan Kayserisporlu futbolcuların 2. golü yememek ve beraberliği yakalamak için can siperane mücadele ettiklerini belirtelim. Siyah-beyazlı takım, skor 1-0 olduktan ve rakip eksik kaldıktan sonra bulduğu pozisyonları harcama hatasına girdi. Özellikle Bobo, bu konuda başı çekti. Gereksiz risk aldılar. Taraftara coşkunun yanında, gerginlik de yaşattılar. Bu şartlardaki maçı gollerle rahatlatamayan bir takımın çıkarması gereken dersler var.