Hakem Deniz Çoban'ın maçın 87. dakikasında vermediği penaltıyı herkes gördü. Ama bir tek o görmedi..." Galatasaray Başkanı Adnan Polat, kamuoyu önünde yapmıştı bu açıklamayı. Ardından da devam etmişti; "Bu oyunun önüne geçeceğiz. Oğuz Sarvan hemen istifa etmelidir! Federasyon başkanın da artık kongre kararı alması gerekiyor. Çalınan puanlarımıza rağmen şampiyon olacağız!" Çok ağır duruyor değil mi? Siyasi salvolara benziyor. Tehdit mi? Değil. Ama bir sıkıntının dillendirilmesinde söylenecek şeyler de değil. Canı yanan bir kulüp başkanı başka nasıl konuşacaktı mı diyorsunuz? Olaya şöyle bir bakalım; Kocaelispor karşılaşması öncesi kulübün resmi sitesinden bir açıklma yapılmış hakem Deniz Çoban hakkında bir ihbar alındığı belirtilmişti. Hakem Galatasaray'a penaltı çalmayacaktı. Lincoln ilk yarım saat biterken oyundan atılacaktı. Sakatlıklar zaten takımın belini büküyordu.
Takım kıyılacak demişti Hatta Fatih hoca da bu sakatlıklardan dolayı istediği kadroyu kuramıyordu. Kendisine 2. yarı başlarken 'G.Saray ilk 6 maçta kıyılacak' demişler gülüp geçmişti. Sadece kendisi değil herkes durumdan şikayetçiydi. Bunların yanında Kulüpler Birliği'nin neden uzun zamandır toplanmadığını da sormamızı istiyor Adnan Polat... Ürkütücü duruyor değil mi? Olası bütün olumsuzlukları sergileme gereği duyuyor, Galatasaray başkanı. Biz son söylediklerine dönelim; "...şampiyon olacağız!" Tamam işte. Beklenen budur. Aslında söz konusu şey, Galatasaray'ın şampiyonluğuysa yine gidilmesi gereken şey, futbolcuların huzuru olmalı değil mi? Kafasında, 'teknik direktörü her an görevden alınacak, teknik danışman olarak görevlendirilen kişiyle nasıl bir ilinti içinde olacağını bilemeyen, başkanı hakem kellesi isteyen bir kulüp takımında forma giyen bir futbolcu topluluğunun' zaten sıkıntılı süreçleri atlatabilmesinin yolu saha içi başarısından geçiyor. Unutulmaması gereken bu aslında. Ve üzerinde iz sürülmesi gereken şey... Yoksa koca imparatorluk, bir hakem düdüğüyle yıkılmaz ki...