Üç maçta Ferrari olan Fenerbahçe, nasıl olur da, yeniden tahta tekerlekli faytona dönüşür? Bir takım şaha kalkarken, nasıl mat olur? Bunun adı ikiyüzlülük değil de nedir? Eskiyen koltukların yüzü değiştirildiğinde, bile aylarca pırıl pırıl görünüyorlar. Tekrarından usanmadığı intihar denemeleri, bir takım için ancak bu kadar berbat bir alışkanlık olabilir. Bilinmelidir ki, "İstikrarı reddeden, istikbalini da kaybeder!"
***
Fenerbahçe'nin şampiyonluk tehlikesi mevcutsa, asıl tehlike futbolculardır. Üzerlerinde sarı-lacivert forma bulunan futbolcular. Lugano'nun dışında istikrar abidesi başka bir emekçi yoksa, bu adamlarla yeniden sözleşme imzalamaya ne gerek var?
***
Aragones, bu takımın başına da bela, sonuna da... Kritik zaman dilimlerinde bir kere olsun doğru hamle yaptığını görmedik. Aragones'le Aziz Yıldırım arasındaki imece, Fenerbahçe'deki en kolay bilmecedir. Biri padişahlık oynuyor. Diğeri Fenerbahçe'nin hayatıyla oynuyor. Sezon sonunda başkaları halay çekerken, ne oynayacaklarını merak ediyorum.
***
Tek bir yağmur damlası bile, kurak bir toprağı yeşilliğe çevirir. Beşiktaşlı futbolcuların döktüğü alın teri, aldıkları 3 puanın karşılığıdır. İnanılmaz mücadele ediyorlar. Gençlerbirliği maçının ikinci yarısında ihtişamlı bir Kartal vardı. Mustafa Denizli'yi, kozlarını kullanma sanatçısı olarak alkışlamak da var. Garip deneyler yapan berbat kimyacı olarak eleştirmek de... Çünkü ilk yarıdaki Beşiktaş, ayağının bastığı yere Denizli tarafından beton atılmış bir Kartal resmiydi.
***
Pazar günü Trabzon'dan bana kalan, Alanzinho'nun muhteşem golü, harika futbolu ve Arda'nın ayağındaki delikti... Arda'nın ayakları çiçek kokar, zalim ruhlar için, uygun ayaklar değildir. İnsafın insanlara özgü olduğunu öğrenmek için, futbolcu olmak gerekmiyor. Vicdanlı olmak yeterli...
***
Alanzinho, Galatasaray karşısında merakla beklenen özelliklerini dışarı çıkardı. Ama Gökhan Ünal, Umut Bulut ve Hüseyin'in foyasını da ortaya çıkardı. Alanzinho onlardan birkaç saniye daha çabuk düşünüyor ve hareket ediyor. Alanzinho, liderliğe açılan gizli geçit gibi görünse de... Gökhan, Umut ve Hüseyin, gerçek bir duvar.
***
Sivasspor, o yıpratıcı presini ve futbol zenginliğini, ligin ikinci yarısında yitirdi. Bulunduğu yeri korumak, orayı elde etmek isteyenle karşılaştığınız zaman çok daha zordur. Lider bu hafta değişebilir. Şampiyonluğu gerçekten isteyen takımların esas duruşunu, 32. hafta sonundaki liderlik bozmalı... Adı ne olursa olsun, hiçbir rakip değil.
***
Hakemler yine başağrısı.... Trabzon-Galatasaray maçını izleyip, Yunus Yıldırım'a başarılı demek, insanın kendisini inkar etmesidir. Her hafta izliyoruz, hakemlerin kişilik sorunu var, adalet sorunu var. Kontrol altına alınamayan dengesizlik sorunu var. Çalmadıkları gerçek bir faulün altında ezilip, onlarca yanlış faul çalmak, zamanı da çalmaktır, adaletin ruhunu da... "Yunus Yıldırım çok başarılıydı" diyen beyler için 2 dakikalık saygısızlık duruşu talep ediyorum. Bir dakikası Yunus Yıldırım için...