Almanya'da çarşamba günü gerçekleştirilen okul baskını nedeni ile maçın atmosferi oldukça etkilenmişti. ARD televizyonu da bu nedenle maç önü yayını yapmadan direkt karşılaşma yayınına başladı. Hamburg ilk 11'i açıklandığında kadroda sürpriz bir isim vardı ki bu Guerrero idi. Martin Jol burada büyük olasılıkla Galatasaray'ın oyunu geride kabul edeceğini düşünerek kontratak oyununu seven Olic yerine ceza sahasında etkili Guerrero'yu Petric ile birlikte hücum hattına yerleştirmişti. Bu maç öncesi hep G.Saray'ın savunma eksikleri hep konuşuldu. Ancak Hamburg'un da savunmada iki önemli oyuncusu Demel ve Reinhardt yoktu ve onlarsız savunma Mönchengladbach karşısında perişan olmuştu. Belki de bu nedenle Jol, G.Saray'ın tehlikeli hücum oyuncularını düşünerek savunmayı fazla ileri çıkartmadı. Galatasaray ilk yarıda savunmada pozisyon hatası yapmadı ve Hamburg'un uzun toplarla oynama denemelerin geçit vermedi. Hamburg sadece Trochowski ile çok az da olsa oyunu hızlandırdığında savunma hataları oldu, bunlarda da de Sanctis iyi oyunuyla gole fırsat tanımadı.
Taktik değişti, gol geldi Hamburg ikinci yarıya Martin Jol'ün taktik değiştirmesi ile oyunu hızlandırarak başladı ve ilk ev sahibi atağında Volkan kafa toplarında etkili Petric'in yaptığı asiste engel olamayınca, ikinci yarı hiç beklenmedik şekilde yenilen gol ile başladı. Golden sonra da devam eden süratli oyun karşısında Galatasaray bocalamaya başladı. Emre Aşık'ın gördüğü kırmızı kart ise bu hızlı oyunun sonucuydu ve tipik bir Emre kartıydı. On kişi kaldıktan sonra Galatasaray'ın uzun süre gol yememesi ise şansının yardımı ile oldu. Jol bunun üzerine 70. dakikada orta sahadan bir adam çıkartarak Olic'i oyuna aldı ve üçlü forvete döndü. Ancak bu değişiklik Hamburg'u nedense yavaşlattı ve beklenen baskı kurulamadı. Sadece maçın son dakikalarında Trochowski ve Olic müthiş iki fırsat kaçırdılar ki bu da normaldi. Galatasaray, beraberliği hakkı ile aldı.